17 Ağustos 2012

Pişman olmamak


Böyle hiç pişmanlıklarım olmadı benim.hayata karşı hep iyi niyetli oldum.ne yaşadımsa kendim yaşadım belki sillesinide yedim zaman zaman ama pişman olmadım ben...

ağlıyacak bir  omuz , bağır kolik olmadım hiç.ya kendim ağladım ya da bana sarılanlarla ağladım...

Öyle gördük biz ve pişman olmadık...

kimsenin parasını çalmadım, kocasından boşanma sebebi olmayı bırak flörtü olan kız arkadaşlarıma bile mesafe koydum.Kimsenin hakkına tecavüz etmedim, çok canım yandığı zamanlarda bile acımı bastırdım...

birgün çemkiresim gelecek belkide benden, bizden çalınan hem para hem mal hemde zaman için ...

Sabrımı sınıyorum.Öyle bir çemkireyim ki gene pişman olmıyayım...
ya da "Tanrım sen bilirsin kullarını" diyip kenara çekileyim ilahi adaleti bekliyeyim...






Zeki Müren - Söyleyemem Derdimi

14 Ağustos 2012

bazen

bazen aklına çocukluğun düşer.Sende düşersin hatıraların peşine.Salkım salkım zihnine düşer çocukluğun.Kendin yetmezsin peşine çocuklarını da takarsın.Aklında bir bir anılar, şurda ağladım,burda düştüm,şurda sümüğümü yaladım ( bunu demeyede bilirsin ) işte benim seksek oynadığım yollar ve işte arkadaşım sokağa çıksın diye seslendiğim ev demek için yağarsın gürül gürül çağlarsın çocukluğunun sokaklarına...

Sana herşey aynı gelir evet biraz eskimiş olabilir pınarların evi ama dün gibidir seksek oynamalarınız.Kendi çocukluk tarihine çocuklarını götürürken rehber olursun...

Kızın çişi gelir, oğlun sıkılır ayakkabını kafalarına geçiresin gelir ama geçiremezsin " bir gün Tuzlaya götürdü annem bizi çocukluğunun bir bölümü orda geçmiş ama biz sıkılınca kafamıza ayakkabı yedik " gibi bir anıları olsun istemezsin :D

Olsun banane kaldırım taşları kalmasa bile, arkadaşlarımın eski evleri Atatürk zamanında Selanikten gelenlerin kapılarına kadar eski evlerini yaptıkları bu evler tarihi eser sayılıp korunmasa da seviyorum ben işte.

Birtekşey hiç değişmemiş AYVALARI :D ...ağaçlar gene aynı lezzetinde ayvalar vermiş.Aldık üç tane "tıkansakta yiğeceğiz " dedim tıkana boğula yedik...

Bazen anneyle çocukluğuna seyahat etmek güzeldir.Kafaya terlik yememek gerekir...

Portakalmavisi

Anne çekmecesinden...




10 Ağustos 2012

tuvalet eğitimi - tamamen içgüdüsel bir yazı...


Ben Egeberk i büyütürken sanırım hiç zorlanmamışım bunu annelerin yazılarını okurken daha iyi anlıyorum.Egeberk 99 doğumlu..dokuz aylık yürüyen ender erkek çocuklarından.Egeberk 1,5 yaşında 3 kelimeli cümle kurmaya başladığında yaz aylarına denk geliyordu.Bodrumun sıcağında altına bir kilot geçirip eğitimimize başladık.beni çok yormadı yani elimde bez kaka temizlediğimi anımsamıyorum...Anılarımda oyun havuzunda ördeklerle yüzen bir kaka öbeği kalmış okadar.

ne yaptım: oturak aldım.Düzenli tuvalete beraber gittik.Evet altına işediği zamanlarda oldu  ama hiç problem olmadı hemen değiştirdim.Koltuğa oturmayı seven bir çocuk olmadığından hiçbir sıkıntımız olmadı.

tuvaletin kapısına koyduğum küçük sandalyesine basıp ışığı açar, işini halledip yatardı.dedesini kaybettiğimizde sadece bir iki gece korkar oldu tuvalete kalkmaya ozamanlar yardımcı oldum ve üzerinde durmadığımız için çabuk atlattık.

Kızım 2009 doğumlu hadi dedik O da 1,5 yaşına geldiğinde başlayalım tuvalet eğitimimize.Gidip ikea dan çok sade bir oturak aldık fotoğraftakinin kırmızısı.Önce başına taktı sonra koltuk sandı salona koydu derken baktık içine bebeklerini koyuyor.Bir çeşit hazır değilim sinyalleri veriyor.Düzenli tuvalete gidiyoruz umrunda değil tuvalet kağıtları ile oynuyor,tuvalet fırçasını duvarlara sürüyor.disipline olmadığı gibi baktım işin bokunu çıkarıyor.

Aldım doktora gittim.her çocuk tıpkı parmak izi  gibi kardeşe olsalar temelde farklı karakteristik özelliğe sahiptir derkenben içimden " sadete gelelim lütfennnn" diye çığlıklar atıyorum."öncelikle ebrucuğum yaz ayını bekliyeceksin , bir hormon var çişini tutabilmesiiçin bu sıcakta salgılanıyor " dedi ve gene düzenli tuvalete gidin sakın baskı yapmayın, uzun süre çişi tutması şuna şuna, kaka tutması kekemeliğe kadar yolu var dediğinde kızımda oğluma göre zorlanacağımı anladım.Bu gibi durumlarda sınır 3 yaş.Kendinizide patatsanız en son hazır olduklarır yaş 3...

oturağı tuvalete koyduk, üç yaşı bekledik.mucize gerçek oldu.tvalet aparatı ile kimi zaman tuvalete kimi zamanda oturağa yapmaya başladı.Ben oturağı kaldırdım tuvaletle yolumuza devam edelim dedim ve ilahi bir "nah" yedim...

Biryerlerde okumuştum; çocuklar kendilerinden giden iki şeyden çok korkar rahatsız olurlarmış, saç ve kaka...

Saç kısmı oğluma denk geldi.İki sene uykusunda saç kestirdim ve kaka olayıda kızımda denk geliyordu :D...Başımgözüm üsttüne de kaka yahuuu.

Neyse düzenli kiloduna yaptı kakasını .Tuvalete yaptıramadık derken oturağını istedi ve ta taaa günün birinde kakayı oturağa yapıverdi. bizi tuvalete topladı "ta taaaa yapıyor" birde :D...

uzun yolda ne yapacaktım peki hadi erkek çocuğunu şişeye mişeye hallediyorsun.Çözümü şu çişim geldi dediğinde altını bağlıyorum çişi yapıyor ve hemen alıyorum altından...Bunun ihtiyaç amaçlı olduğunu biliyor.

Annelere tavsiyem şu, etraftan söylemler çok olur.siz duruşunuzu belli edin.Tereddütte kalmış tavır, söylemleri arttırır.okuduğunuzu,doktorla konuştuğunuzu ,araştırdığınızı söyleyip duruma hakimiyetinizi belli edin.

Annelik güzel bir yoldur kadının kendisini tanıması açısından.Bu yolda çocuğunuzla aranıza baba dışında kimseyi almayın.Büyükler kendi çocuklarını kendi tecrübeleri ile ozamanın şartlarıyla büyüttü.

"Biz çocuğumuzu kaşımızla, gözümüzle yönetirdik"  derler, kaş göz yap bakalım şimdi bir çocuğa " ne oldu anne " diye bir de salağa yatarlar...

Tuvalet olayında ne yapıyoruz 3yaşa kadar yolu var bekleyin ve mucizeye tanık olun...


Anne Portakalmavisi...


9 Ağustos 2012

Belalım (Sezen Aksu)

Belki....


yaşadığı coğrafya bazen yormalı insanı hep değil..Hayat hep gülmeli insana, bazen değil...

son zamanlarda özellikle bu mübarek zamanlarda ülkemde akan kanlar canımı daha fazla acıtmaya başladı...Duyarsızlıklar cumhuryetinin adı meçhul insanlarıyız bizler...Ya şehit öleceksin ya da trafik kazasında...

oturmuş sistemlerdeki düzeni benim ükeme uygulamak bukadar mı zor.bu halk insanlar hiç mi güzel birşeyleri haketmez.

Ben asker kızıyım artık bazı şeyler de kanıma dokunmaya başladı.Ben büyürken boğazda askeri okulun yollarında askerlerle "1-2-3 vatan vatan vatan " diye yürüyerek büyüdük.çooook şeyler anımsarım o yıllara ait mesela babamın parkasının kokusu.Güven, huzur ve mutlulukla geçen milli bayramlar.babamın bana öğrettiği ilk şiirler,istiklal marşımız...öyle bir şiir ezberlemekle geçmez şairinin hayat hikayesine kadar işlerdi beynime...nasıl milliyetçi arkadaşlarımız Hüseyin   Nihal Atsız, Ziya Gökalp, solcu arkadaşlarımız sosyalizm ve proleter devrim kitapları okumuş ise bizlerde Kemalist düşünceyi barındıran kitaplar okuduk...

herzaman söylerim babam Türkiyeyi farklı yöne bakan pencereleri bulunan apartmana benzetirdi...Yönetici taraf olursa neler olacağını anlatır çocuklarımızı herzaman yakın tarihinden de haberdar yetiştirmemiz gerektirdiğini söyler bilginin güç olduğundan bahsederdi...

Geçen yaz Eda gene ben mi sordum yoksa Egeberk mi bilmiyorum ' bizi düşmanlardan Atatürk kurtardı , bizi düşmanlardan Atatürk kurtardı ' diye şarkı söyler gibi etrafında döne döne dolaşıyor.Capitol avm deyiz.kadının biri fazlaca sesli bir şekilde " öteki dünyada da cehennemden Atatürk kurtaracak sizi"," öğretin öğretin  ahiret sorgusunda da bunu soracaklar" dedi.Kadına döndüm baktım ne diyeyim elin cahiline kızımın elinden tuttum " bizi düşmanlardan Atatürk kurtardı " diye söyleyip yolumuza devam ettik.

Elin cahili derim çünkü maalesef ruhaniyetle varolan bir gerçeğin üstünü kapamaya çalışıyorlar.bunu yaparken de çakma öğrendikleri, riyakarlıkla geçiştirdikleri dinlerini imanlarını insanları ötekileştirmekte kullanıyorlar.Çok şükür Kemalizmi içimize aşılayan ailelerimiz müslümanlığı da temel ilkeleri ile içimize nakşetmiştir.İnanıp inanmamak, kuralara uyup uymamak bizim insiyatifimizdedir.çünkü verilecek bir hesap arsa zaten o hesabı biz vereceğiz.

vatan,millet,toprak,bayrak.

Bu topraklar ya çok büyük bir ah! aldı ya da bilmiyorum belki de herşey bir rüya...Tıpkı uyutulduğumuzda olması gereken gibi...

Devletin gerek görürse sende askere gidebilirsinlerle büyüyüp bugün oğluma askerlikle ilgli bir gram birşey söyliyemiyorum.vatanımı sevmediğimden değil ne bu vatan ne de evlatlarımızın kanı saçma sapan ideolojilere kurban gidecek kadar ne ucuz ne de onursuz...28 yıldır beslene beslene doymayanları birde evladımın kanıyla beslemek istemiyorumdur belki.....


Portakalmavisi...

evlat,abla,eş,anne






7 Ağustos 2012

Kalbimin kara yaması

Böyle elimde sigara balkondayım sanki sakinim. Bilemiyorum boğazımda bir yumru var kalbimde kumru olmasını ah nekadar da çok isterdim oysaki.Alelacele sigara içmeyeceğim artık ama alışkanlık olmuş içtim bile.O yok artık dediğimde neden yaşlar akıyor yanaklarımdan ve neden boğazımda bir düğüm bilmem bilemedim işte...

Eşim öldü benim.

Eşim miydi on senedir onuda bilemedim ya neyse.aslında çocukların koyduğu bir isim var ama bunca paylaşımın sonunda ağızda akide şekeri brakacak bir ad yerine kocaman bir biber tadı....kural koyucu.

Eş ve baba olmayı bıraktığı zamanlarda adı bu oldu kural koyucu.tabii bende uygulatıcı ama neye göre.Evlilik kurumunu emniyet müdürlüğüne ve hatta adliyeye döndüren olaylar silsilesi eşimin daha genç bir bayanla başlayan kaçamak ilişkisine denk gelir...

Aldatıldım, yalnız kaldım en kötüsüde yalnız hissettim.Evde sigara içmedim, çocuklarıma pek birşey hissettirmedim, arkadaşlarıma sarıldım özellikle dostlarıma ve bazen aileme ve en çokta anılarıma.

neden :

Çünkü ilk başlarda birheves peşinde aklıbaşına gelir diye düşündüm.bazı erezyonlar yaşıyacağımı biliyordum kendimden çok babalarına düşkün olan kızlarımı düşündüm...

Tüm yaşananların tramvasıyla erkeklere olan güvenlerini babalarına  olan saygılarını yitirirler diye düşündüm

Ekmeğine muhtaç değildim ama giden olmak istemedim paşa paşa terkedilmeyi bekledim.belkide yüzleşmelerimi geciktirdim.

hani kadınları anlamayan erkekler anlam yüklemeye çalışır onuda kapasitelerinin sığlığında yapamazlar ya belkide emsal olmak istedim bilmiyorum...

Affı olmayan bir yola girdi benim kocam ve belkide bu hevesi geçince gelip kalbimi kazanmak isteyecekti ama kaderi hesaba katmamış olacak ki tüm imkansızlıkların içine düşürdü bizi.

Kızlarım tüm gerçeği bilmeyecek, kalbimi yaralayan,yakan bir adama son vazifemide yapacağım ve yasını yaşıyacağım.İnsanlar arayacak  taziye ve başsağlığı dileyecekler ben dinleyeceğim teşekkür edeceğim...

Kötü anılar silinecek belkide birgün.ben sessiz  kadınlığımı, gözyaşlarımı ve yalnızığımı da unutacağım belki ama bildiğim bildiğim birtekşey var; 

anılarını içimde yaşattığım adamı birdaha sevmiyeceğim, canımı yaktığı kalbimi kırdığı zamanlarda söylemek istediklerimi yüzüne haykıramadığım ozamanlarda  bile  ilişkimiz seviyesizleşmesin diye adabımı bozmadığım adamı ölmüş kocamın adını anmıyacağım.Çok zorlanırsam  nasıl olsa bir takma adı var .Kocaman kalbimin kara yaması kural koyucu seni affetmiyeceğim...

Afilli not: Tüm hikaye hayal ürünüdür.yaşanmışlıklara benzerlik  teşkil edebilir ama tamamen hayal çekmecemdendir...

Portakalmavisi hayal çekmecesinden


Ebru...

gülelim dedik



yeni bir kedi

uzun zaman geçmedi en son bir tekir kedi ile çıkageleli Egeberkin...Küçük tekir kedi sebebini bilmediğimiz sebeple bana, solunum yollarıma alerji yaptı.uzun süre tahammül ederim sandım ama üzerine eniştemi akciğer kanserinden üç ay içinde kaybedince herkes kesik kesik öksürmemi bahane edip çok üzerime geldiler...gerçi ben kediden olduğunu biliyordum özellikle idrarını kuma yaptıktan sonra kimsenin alamadığı o kokuyu alıp bir de nefesiz kalacak gibi olunca oğlumu üzme pahasına biricik yavrumuzu veterinerimize geri götürmek zorunda kaldık.

Ama gene dayanamadık.Çocuklarıda kendime benzettim aradan zaman geçince hepimizin kedi arzusu  depreşti ve bu sefer kozyatağındaki yardımsever veterinerimize gidip sahiplenmeyi bekleyen kedilerden birini seçtik.çok tekir yavru vardı ama biz anneleri van kedisi olan bir dişi aldık.yolda çok fazla miyavlayınca Egeberk aklının diğerinde kaldığını söyledi ve geri dönüp diğer dişi kediyi aldık...Bir kaç gün bizde kalıcak eğer alerjik bir durum olmazsa tabii :D


Tipik van kedisi özellikleri var kendilerinde ama hala bir isim bulamadık :(.ve tabii eve geldiğimizde Eda delirdi delirdi.şimdilik sakin bir kedi.ılımlı da :D



yeni annelere ve anne adaylarına...

Geçenlerde face de dolanırken bir arkadaşımın paylaşımına denk geldim...Bebekleri tamamen profosyonel bir ortamda tıpkı anne karnındaymış  havasında  nasıl sakinleştirip masaj yaptıklarını izledim.bunu sizlerle paylaşacağım ama öncelikle şunu paylamak istiyorum, ben oğlum doğduktan sonra bu işlemi tamamen amatörce içgüdüsel birşekilde suda sakinleştiğini farkettiğim zaman yapmaya başladım.Önce lavaboya bir büyük sünger koyup oğlumu üstüne koyup musluğu suyun ısısını ayarlayıp açıyordum.ve her öğenden sonra dört saat uyuyordu.halen suyu çok sever üç yaşında yüzmeyi öğrendi ce dört sene düzenli yüzdü.su sakinleşmeleri açısından çok faydalı heleki uyku sorunu olan bebeklerde ...







Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Portakalmavisi bir; hüzünleri dibine kadar yaşamadan terketmeyen, sonrasında da ardına dönüp bakmayan hüzünbaz zamanlar cambazı....

pin

yukarı