Bazen küçücük bir seyir insanı
alır taaa! Çocukluğunun ortasına atıverir.Böyle gelen değilde giden vapur
görünce durup seyretme hallerim vardır benim…Vapurla anılar biriktirir mi insan
demek ki ben çok biriktirmişim…
Geride kalan olmak ince ince akar
içine…Halbuki ne tanırsın ne de bilirsin ama gider ya o vapur dokunulmaz olur.
Geçmişin, hayatının demleri yağar üzerine el kaldırırsın ve sallamak istersin
gidenlere dair…
Boğazda geçti benim çocukluğumun
bir bölümü böyle Anadolu yakasından bakınca yemyeşil ormanların göründüğü bir
Avrupa yakası süsler anılarımı…Vapur en güzel ulaşım aracımızdı bizim…Kuzguncuk,
Üsküdar vapur kokardı benim için ve belki biraz da balık :D
Yok yahuu 1950 lerden bahsetmiyorum
epitopu 70 lerin sonları …Birkaç çocuk denize yakın bir yere konuşlanır gelip
geçen gemilere vapurlara el sallayarak geçirirdik vaktimizin çoğunu…Rus
bandıralı, Romen bandıralı gemi kavgası bile yapar olmadı olay tükürük savaşına
varır ağzımız bir karış açık ağlaya ağlaya eve koşar birde anneye şikayet
safhasına atlardık…Ama çoğunlukla rus gemisi geçerdi işte….
Her vapura bindiğimizde küçükken
ilk işim pencere altına konuşlandırılmış küllüklere koşup marifetmiş gibi içine
üflemek olurdu…Çok eğlenceli gelirdi ne bileyim etrafta uçuşan küller J))) en son gözlerimin
içine dolan küllerle ağzım gene bir karış açık ağlayarak vapurun tuvaletine
yollanırdım babamın koltuğunun altında ahahah! heryer ölesiye gri ….Sonra babam
yüzümü yıkar gözlerimi üfeler ve hadi gel sana kazan dairesini göstereyim derdi
hööö! Beş yaşındayım mesela daha çok gazoz ilgimi çekerken haydaaa kazan
dairesindeyiz…”Vapur nasıl gidiyor denizde bak bakalım şu kara kazanı
görüyomusun ”
“ göremiyorum baba gözüm acıyor”
kocaman kara bir kazan ve içine canhıraş kömür atan adamlar…babam o kazanların
nasıl çalıştığını her vapura bindiğimizde hiç sıkılmadan bana anlatır bense her
seferinde o amcalara üzülür dururdum…
Amcam gelirdi bazen iş çıkışında Üsküdara gider karşılardık …Gelen
için vapura koştura koştura gitmek güzel de gideni uğurlamak hep kötüydü…
Vapuru iskeleye bağladıklarında
çözülücek bende iskeleden aşağı düşücem diye korktuğumdan evde denizci düğümü öğretilmişliğim var benim
he heeeyt! O derece vapur yani…Barbaros Hayrettin paşa ve Nusret Mayın gemisini
konuştuktan hemen sonra öğrendiğimede eminim mesela…Barbaros Hayrettin Paşayı
çok severdim çok temiz adamdı …Her teftiş öncesi askeriyenin önündeki
kocamaaaan heykeli omolu sularla yıkanırdı…Kuş pisliği hiç görmediğim ender
heykellerden biridir :D
Bir keresinde keşke kimse gitmese
de biz el sallamasak demiştim de babam “bir gün herkes gider demişti…”
Evet bir gün herkes gider…
Geminin arka bölümüne kıç denir
bu son anlamındadır…O yüzdendir her giden vapurun son u anımsatması…Küçükmüşüm
bilmemişim kocaman vapurlara küçük yüreğimde anılar biriktirmişim…Giden vapur
selametle git gittiğin yerlere birde babama selam söyle üflemiyorum artık
vapurdaki küllüklere, zaten kazan da kalmadı kara kara amcalarda ,nanecilerde… Git
yoluna kocaman koltuklarında şimdinin çocuklarına anılar biriktire biriktire…
Geride kalan olmak ince ince akar
içine…Halbuki ne tanırsın ne de bilirsin ama gider ya o vapur dokunulmaz olur.
Geçmişin, hayatının demleri yağar üzerine el kaldırırsın ve sallamak istersin
gidenlere dair…
Ebru…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder