Sonra bir sızı duyarsın ansızın bir keman sesiyle yağar senden ayrılanlar gönlüne...Kapatamazsın hislerini yağar özlemlerin gözlerinden...Kocaman hüzünler düşer sinene belki bağırsan sesin çıkmaz zaten yutkunamazsında...Körpe bedenine sığmış gençten eser kalmamış sende kendine yabancılaşmışsın...Bir özlemlerin hep aynı kalmış...Saçının beyazı, ruhunun karası, gözünün akan yaşları...Elinin üzerindeki ben bile değişmiş ama özlemler hiç değişmemiş ilk doğmuş çocuğun çığlığı tazeliğinde yüreğindeki yangın odalarında kalmış...Hapsettim sanmışsın ama bir keman sesiyle yaylım yaylım dağılmışsın...
Uzaktakini özlemek değil içimin kırmızısı, ciğerimin ağrısı, boğazımın boğulmaları...Kimsesizlik üflediler üstüme geçmez yetimlik bitmez öksüzlük salınır fular gibi bedende...altın simler yağdırsan nafile örtülmez hiçbir güzellikle yalnızlık...Kına kokar toprak burnuna, sabun kokar hava ruhuna, bazen baban değer gönlüne yaslasaydım dersin şu başımı o güzelim göğsüne....
Ebru ....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder