Kimler gezdi teninde ben gibi, kimler deydi göğsüne narince..Hoyratça sarsıldın da kaderine ses çıkartamadın...Lodosları, yangınları atlattın ...
Kopardılar taze bitmişi bağrından koynuna taşları yığdılar belki ığıl ığıl ağladın da anlamadılar...Tarih sensin ,sen en çok görensin ...
Çeyizlerini açtılar bir bir etrafa saçtılar.gül kokan bahçelerini talanladılar toprağını başka ellerle kardılar...Acıyı bilen sensin en çok çeken sensin...
Ne yiğitleri, paşaları , padişahları aldın içine bir kıymet bilen kendinceydin seni bile bilemediler incitip bağrını deştiler.En çok seven sendin , sen sevmeyi bilendin...
Dört bir yandan gelenin sığınaydın sevginle herkesi kucakladın memleket yaptın...Her gelen bir kanadını kırdı bilinmez tariflerle canını yaktı...
Ne martı sesin, ne vapur sirenin, ne telaşın ne keşmekeşin bir yudum saygı istedin belki bu yüzden zamanla soldun , olamadık sana ziyandan başka kul
Heybetin yeter rüzgarınla sar, yeşilinle ısıt, boğazınla sarmala bizi ve n' olur affet İstanbul...
Ebru...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder