26 Haziran 2011

MEDENİYET DEDİĞİN ÜÇ KURUŞLUK İNSANLARIN FANTAZİSİ


Zamanın içinde olgunlaşan içselliğini dinler oluyor insan şöyle yaş kırklara doğru yol alırken :D.Uzun zamandır sorguladığım şeylerden biriside " medeniyet " ...Sözlük anlamına göre " (arapça kökenli) kelime anlamı olarak uygarlık anlamında kullanılır. bir ülke veya toplumun veya diğer zeki canlı türlerinin, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamını ifade eder."

Elimizdekilere bakalım ozaman nekadar medeniyiz.Tüm sorgulamaları içerisine kendimide katarak yaptım...Modern toplum getirilerine uyum sağlıyan özünde pekçok gelişmemişliği barındıran insanların eğitimsizlikten sadece başkalarını taklit ederek yaşadığı ve üstünlük yarışında hırslarına yenik düşüp vicdani pek çok alıntıyı kulak arkası ederek tıpkı bir vampir gibi insanı tarafını kapamış sadece başkalarından beslenir hale gelmiş, yeri geldiğinde dostluğunu hiçe sayan,bu uğurda aile büyüklerini olmadı küçüklerini bile hiçe sayan, değil komşusuna, mahallesindekilere, esnafa, etrafa kendisine hayrı olmayan direkt çıkar ilişkilerine kilitlenmiş kimliklere biz medeni diyoruz...Hani büyük şehirde, büyük apartmanlarda yaşıyorlar ya...İnsanlık nasiplerini bu büyük yerlere göç ederken oralarda bırakmış sonra da" bu şehir bizi değiştirdileri" diline dolamış kimlikler...

Boşveriyorum aslında çoğu zaman hep doğru birtanedir mantığı ile yaşayıp yanlışları düzeltmekten yoruldum ben...Kimi zaman sustum, çok bilmişliklerini, cahil cesaretlerini yüzlerine vurmadan kendilerini bilen kişi, medeni insan sanmalarına göz yumdum...Bozuk psikolijimle kimi zaman en değer verdiklerimi incittim ve kendimle yüzleşip hatalarımı telafi etmeye çalıştım...

Sonrada eşimle çocukları kolumuza takıp çok uzağada değil istanbulun bir kaç km dışına köy hayatına gittik.Müstakil bir ev kiraladık...Bahçemizi ıslah ettik...Sabırla kötü otları yolduk bir bir.İçimizi arındırdık...Çıplak toprakta gezdik yalınayak...Yılan gördük, doğal ortamında doğan sivrisineklere yem olduk...İşimiz bitmedi ekinimizi ekeceğiz mahsülümüzü toplıyacağız...Kedilerimizi besleyip, köpeklere kuşlara yemler sular koyacağız...Evimize ellerinde çaylarla süzülen halimizi hatrımızı soran insanlara karışıp güzel ülkemin köylerinden birinde bu yaz gayet medeni insanlarla toprağa beleneceğiz...

Seksen küsür yaşında bir nine var orda...Kızmış birilerine ama cümlesinin sonunda dediği gibi O DA BİR İNSAN...

Çok hoşumuza gitti bu...İnsan olmayı unutmaya başlıyanlara tavsiye ederim HERKES BİR İNSAN ÖZÜNÜZÜ UNUTMAYIN GARİ .....

Ebru ...

Portakalmavisi...

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Portakalmavisi bir; hüzünleri dibine kadar yaşamadan terketmeyen, sonrasında da ardına dönüp bakmayan hüzünbaz zamanlar cambazı....

pin

yukarı