27 Ağustos 2007




AKILDAN, OKULDAN YANA-ETİKA-122 Okula ilk başladığımız yıllardan şunları hatırlayorum. Öğretmenlerimizden biri: – Tanrı o kadar büyük, o kadar büyüktür ki, insan göremez.. demişdi. Başka bir öğretmen de: – Mikrop o kadar küçük, o kadar küçüktür ki, insan göremez.. demişdi. Başka öğretmenlerimiz de, iyilik, doğruluk, kahramanlık, yüreklilik, vatan, nüfus... gibi göz ile görülmeyen, el ile tutulmayan kavramlar üzerinde düşünmeye zorlamışlardı. Sonra, bizlere, görebileceğimiz, tutabileceğimiz, taş, demir, tahta, yaprak, toprak gibi şeyleri gösterip öğrettiler. Şimdi bakınıyorum da.. Görüp öğrendiklerimizden çok görmediklerimiz bizleri bugün de tartışmalara sürükleyor. Görülmeyenleri öğretmeye çalışırlarken bizleri görülenlerle mi oyaladılar yoksa! Yoksa görülenleri öğretmek isterlerken görülmeyeceklerle mi oyaladılar bizi?

Özdemir Asaf

1 yorum:

Yolcu dedi ki...

hayat görülmeyenlerden ibarettir bencede.madde denilen şey sadece vesile olur görünmeyenlere...yazıların güzel devam edersin umarım.uğrarsan www.herteldenyolcu.blogspot.com

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Portakalmavisi bir; hüzünleri dibine kadar yaşamadan terketmeyen, sonrasında da ardına dönüp bakmayan hüzünbaz zamanlar cambazı....

pin

yukarı