15 Şubat 2015

Özgecan yürek yarası


Güpegündüz olması ne farkeder İstanbul un orta yerinde Kadıköyün göbeğinde nekadar idealist bir kadın olursan ol beş yaşında çocuğunun eline öyle bir yapışıyorsun ki ne çocuk anlıyor bu kıskacın sebebini ne de sen kendine yakıştırıyorsun ama doğal olmayan hayat süreci maalesef bizi buna itiyor.Kocaman gözleri ile bakıyor kızım yüzüme " ben yapabilirim anne","ben kendim yürüyebilirim anne " ...Evet herşeyi elbette kendin yapabilirsin ama kendi tekelinde olmadan birileri izin verdiği müddetçe özgürsün bu ülkede...

Senelerce başım önüme eğik yürümemle mücadele ettim ben.Dünyanın hangi şehrinde kızlar buna zorlanıyor...Üst katımızdaki ailenin kızları okula gidip gelirken önünden geçtiği televizyon tamircisi dul bir adam musallat olmuş.Neymiş kız fizik olarak büyük gösteriyormuş.Apar topar evlendirdiler liseden sonra.Neymiş başına bir fenalık gelmesinmiş...Küçücük bir kızdım zaten askeri ortamda yetişmenin getirdiği kendini erkek sanmalardan ki sünnet olacağımı ve askere gideceğimi sanırdım bu kızların başına fenalık gelmesi olayını pek kavrayamamıştım...Sanırım ilk öğrendiğim önüne bakarak yürümek, sokakta sakız çiğnememek , saçların uzunsa salık dolanmamak, sallanan, parlayan takılar takmamak...Sonunda ergenliğe girdiğim zamanları anımsıyorum bedenim bir günah tüneline sürükleniyor gibiydi...Oysa dün kısa pantolon ayağımda spor ayakkabılar başımda kepim bisiklete binip dolanıyordum...

Babamın asker olması bir yana İstanbul Fatih Karagümrük te yetişmiş olmasıda işin içine girince babasıyla güreş müsbakalırına , vizyona giren boksörlü filimlere giden, çok afedersiniz erkek gibi kamet getirip namaz kılmaya kadar uzanan bir erkek gibi yetiştirilme durumum oldu...Aslında babamı anlıyorum bu ülkede ancak erkek gibi davranırsam daha güçlü olacağımı düşünüyordu sanırım...Aslında bir anne hiçbirşeyden tiksinmez, herşeyi öğrenmelidir diye nerde kimin yarası varsa pansuman yaptırtıp bu gün gözüm kapalı çocuklarımla ilgili herşeyi tekbaşıma halletmemede temel oluşturmuş...

Bu ülkede maalesef yüreği dağlayan Özgecan olayında da anladığımız üzere kız çocukları çok daha fazla özenle yetiştirilmeli...Peki biz aşırı korumacı davranırken onların özgüven gelişimi ne olacak...

Yapılması gerekenler bellidir.Eğitimde devrimle dört koldan işe başlanmalı ....Bilinçli salaklaştırılan bu toplum artık uyandırılmalıdır...Sosyal hakları öğretilmeli ve dinin hiçbir parti tekelinde olmadığı , yönetim sistemimizde vaad edilip verilen gibi gösterilen şeylerin aslında sosyal hakları olduğu öğretilmelidir...

Kadın cinayetleri, genç kız cinayetleri, çocuk cinayetleri derken olay yeni doğan kız çocuklarının yokedilmesi boyutuna gelecek diye endişelenmemek elde değil...

Özgecan a yapılanlar bir insanlık vahşetidir...Hiç bir hayvan içgüdüsel bile bukadar vahşi olamaz ki bunu birde beyni olduğunu düşündüğümüz canlı yapıyor...

İdam kararının tek partili bir dönemde çıkarılması taraftarı değilim yapılması gereken bu adamların hadım edilmesidir diye düşünüyorum...

Allah sana rahmet eylesin güzel kız, mekanın cennet ruhun şadolsun...Anneciğin ve babacığının kursaklarında kalan hayatla nasıl yaşayacaklarını bilemiyorum ama kendi yavrum için daha güvenli bir ülke istiyorum..


Portakalmavisi kabus zamanları...

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Portakalmavisi bir; hüzünleri dibine kadar yaşamadan terketmeyen, sonrasında da ardına dönüp bakmayan hüzünbaz zamanlar cambazı....

pin

yukarı