bebek beklerken etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bebek beklerken etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Mart 2009

NE KA KOMİĞİM :D

Image Hosted by ImageShack.us

Geçen sene "Tanrım yağmurun yüzüme yağmasını özledim" diye dövündüğümü anımsıyorumda kendime gülüyorum...Bu sene yağmur yağıyor ben arap kızı gibi camdan seyrediyorum...Yok bir iki yağmurda yürüme girişiminde bulundum ilkinde hasta oldum, ikincisinde ise aile güruh halinde üstüme geldi " Sen delirdin mi?" diye.Görende Martta denize girdim sanıcak hoş yapmaya çalıştığımın şu hamile halimle bundan pek farkı yok....

"Hayat bu güzelim insan herşeyi tatmalı" :D.Tattım canım ebemle küçük bir yüzyüze gelme olayından sonra vazgeçtim tattığım tatlardan ama olsun tattım neticede...Tuz, turşu,turşu suyu olayını bitirdim...Şimdi deli gibi gecenin bir vakti aylarca o yatak odasında kapalı kalmışsında sanki herkesi uyutup kaçacakmış hissiyle buzdolabına düzenlediğim gece ziyaretlerinde ekmek arası turşu,üstüne mayonez yanında da en acısından turşu suyu içeceğimle üzerime projektör salınmayacak olsa da evdekilerin hışmından korkumdan köşe bucak saklanarak lüplettiğim zıkkımlanmalarım artık bir anı olarak kaldı ...Çünkü turşu suyu ve turşu yüzünden vücudum su tutmaya başladı.Ödem yapan vücut tansiyonuda zıplattı ki bu hamilelikte ühüüüüüüüüüüüü!!! erken doğum sebebi...Doktor bana kızmakta kendinden geçerken aklımda kalan tek şey " Bu bebeği içinde tutmak için neler yaptın şimdi bukadar ucuz birşey yüzünden bebeğini kaybetmene asla izin veremem"di ...Annem ağlamaktan kendinden geçmiş bense iki katı olmuş yüzümle melun melun doktora bakıyordum...Neticede kesilen turşu suyu ve turşu sayesinde iki günde 4 kilo gitti...Aslında ödem çözüldü gecede dokuz kere çişe gitmek mahiyetinde elbette :D...

Komik bir aileyiz biz...Kamerayı aldık hani şu el içi kadar olanından...Nekadar komik olduğumuzu izledikçe daha da bir tastik aldık eşden dosttan...Olağan akışı komik hayatımızın yoksa biz zorla birşey yapmıyoruz...Bebeğe örülen giysilerin orjinalliğini siz düşünün...Kız diye hırkalarına payet ve boncuklar işlendi :D daha çok gece kıyafetine dönen kıyafetleri eşim görünce "erkek olursa ben size sorarım "dedi...Hayır neyi sorucak çok düşündüm hazır cevabını yapıştırırım diye ama konuyla alakalı bir soru ve akabinde patlayacak cevap bulamadım :D...

Puhahahha! Adanalılar gibi ayakkabının arkasına basıp yürüyorum...Ayakkabılar beni boğmaya başladı...Bu arada tam dört haftam kaldı ve yaz gebelerine terlik giyme rahatlıkları konusunda imrendiğimi belirtmek isterim...

Bu arada salgılanan bir hormondan dolayı kelalaka konularda ağlar oldum...İçgüdüsel bir dişiliğimle sürekli yuvamda düzen ve temizlik olayına giriştim...Annem psikolojimden endişe etsede doktor bunların normal olduğunu söylüyor...
Bu içgüdüsel durumlarda ayrı bir komedi... Günde bilmem kaçkere boş beşiğin içine gidip bakıyorum :D .Gerçi pek boş değil bir sürü peluş doldurdum... İnsan hareketleri kısıtlanınca da sinir oluyor :D... Kendimi ters dönmüş kaplumbağa gibi hissediyorum.Bazen bacağımı kaldıramıyorum bu hallerim de komik...Kaldırıma çıkamıyorum...Tanrım keklik gibi sektiğim zamanlar nekadar güzelmiş...


Eeeee! ama herşeye değer...Hele ultrasonda O nun küçücük elleriyle yaptığı gölge dansını izlemek herşeye değer...Sesini, yüzünü, cimcimeliklerini sabırsızlıkla bekliyoruz bakalım...Herşeyin hayırlısı ve sağlıklısı ile karşılaşmamız dileğimle....

9 Şubat 2009

SENİ BEKLİYORUZ...

Çok geçmeden insanın içinde küçücükte olsa geleceğe dair korkular beliriveriyor... İnsan oğlu olduğunda değil de kızı olacağı zaman belkide bunları daha derinden yaşamaya başlıyor...Kimler kırdı canını, nerelerede hep yalnızdın, soğuk okul bahçeleri, üşüyen ellerin ve kocaman yatak odan da küçücük sen...En çok önemsenmek istediğin ama pek önemsenmediğin işin kötü tarafı bunların hissettirildiği. Sana kalan hep içinde kızının önemsenmesini dilemen...İlk önce kim terketti baban mı , en çok kim canını yaktı annen mi ? "Anlamaya çalışmalısın aslında" diye beyninde teneke çalan vicdanına eller havada teslim olup geçmişin insanlarda yarattığı sendromların fışkırma odağı olmaktan sıkılıp ve hatta yorulup "benim suçum değildi "diye hoplaya zıplaya uzaklaşılan kör karanlıklar...
Kızımı içimde oynadığı her an hissetmek güzel. İçten içe bir gün "en huzurlu olduğum yer annemin rahmiydi" dememesi için elimden geleni yapacağıma dair kendime verdiğim sözlerin haddi hesabı yok...Sağlıklı olsun gerisi kolay zaten bizim için...
O nu bekleyen abisi, babası, ve annesi var hemde sabırsızlıkla...Akşam oldu mu karnımda kaç el olduğunu bilmiyorum...Evimizin küçük heyecanı şimdiden çok güçlüsün biz bunu biliyoruz herseferinde poponu döndüğün doktorumuz bile bunu biliyor seni bekliyoruz. Hiç bilmediğimiz diyarlardan gelirken asla yalnız hissetmiyeceğin dünyamıza kaç adımın kaldı bilmiyorum ama küçücük elbiselerini sevip seni tüm içtenliğimizle bekliyoruz....
Portakalmavisi...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Portakalmavisi bir; hüzünleri dibine kadar yaşamadan terketmeyen, sonrasında da ardına dönüp bakmayan hüzünbaz zamanlar cambazı....

pin

yukarı