29 Mayıs 2011
BİZE YAZ GELDİ
Yaz gelince insanın bir yayılası hali oluyor :D. Önceliği oğlum aldı ve bizde yayılası yaza merhaba dedik bile :)))
Etiketler:
Egeberk,
Portakalmavisi,
yaz geldi
BÜYÜYOR HEM DE HIZLA :)
"Hayat bazen " diye başlayan ezber cümlelerine pek girmeden öylesine hayatın ta kendisinde olduğumuz güzel zamanlarda şöööyle bir geriye dönüp baktığımda tebessüm eder buluyorum kendimi :D...Ne günlerdi ve nekadar incitmişti yaşarken ...Sekiz aylık doğan, galete kalınlığındaki bacaklarıyla, pancar suratlı minik bebeğim BÜ YÜ YOR SUN :D ...SENİ SEVİYORUZ....
Etiketler:
çocuk büyütürken,
eda,
Portakalmavisi
9 Ocak 2011
ERGEN HALLERİ
Durdum şöyle bir baktım zamana oooo çoktan bir ergenin ayak sesleri zamanı gelmiş bile...Çok uzun zaman değil sanki dün gibi Kalamış parkında aileleri ile top oynayan çocukları izlerken " çok şey istemiyorum benim oğlumda büyüsün elimi tutsun şöyle yanımda yürüsün" dediğim zamanlar.Çok sakin bir çocuktu ve belkide bir okadar yaramaz doktora götürmüştüm" bu çocuğa birşey oldu durmuyor" diye :D .Doktor bana bakıp yandın sen yüz ifadesiyle " üç yaş sendromunda normal bu halleri çıkarın çocuğu sokağa en azından apartmanın etrafında altı tur koşsun " haydaaaa içimden anlamsız yüklemelerle ard arda gelen "NİYEKİ" cümlesi ağzımdan çıkmıştı birkere..."Bu yaşta" demişti doktor "erkek çocukları aşırı enerji yüklü olur bir ergenin problemlerini siz üç yaşında yaşıyacaksınız" "Pekiiii nasıl sakinleşicek bu çocuk"" hımmm yorucaksınız" "şeyyy rakı versek :D"
Ne çabuk geçmiş bizim çocukluk sendromlarımızda ergenlik başlangıcına gelmişiz yahuuu :D...
Elimde bir ergen , durmayan bir çocuk ve komik hallerime gülen bir eş var işteeee gökten üç elma düşsede uyusam bende diyorum düşmüyor bu elmalar...
Portakalmavisi...
Etiketler:
Ergenlik,
Güncel yazı,
Portakalmavisi
2 Ocak 2011
ALEVLİ GÜNLER
tarih : 07.01.2011 21:00:00
mekan : Beşiktaş Kültür Merkez
mekan : Beşiktaş Kültür Merkez
Cem Davran ve Erkan Can’lı “Alevli Günler” İstanbullu tiyatroseverlerle yeniden buluşuyor
Komedi türündeki oyunu Irmak Bahçeci yazdı, Yıldıray Şahinler yönetti. “Alevli Günler” Cem Davran, Erkan Can, Levent Üzümcü, Bahtiyar Engin ve Tuğçe Kıltaç’ı bir araya getiriyor.
Oyunda, Cem Davran, öldükten sonra yakılmayı vasiyet eden bir şaman profesörü canlandırırken, Erkan Can da pek çok farklı rolle karşımıza çıkıyor.
“Alevli Günler”in yönetmeni Yıldıray Şahinler oyunla ilgili olarak “Madem ki İstanbul Halk Tiyatrosu’yuz, istiyoruz ki bu oyunda halkın her kesiminden, inancı, tuttuğu takım, mesleği, mevkii ne olursa olsun herkes, bu olup bitene kahkahalarla gülsün. Bizimle ve birbirleriyle birlikte. Gülmekten gözlerimizden yaş gelinceye kadar gülelim. Ve bir yerinden bir şeye başlamış olmayı dileyelim,” diyor.
Komedi türündeki oyunu Irmak Bahçeci yazdı, Yıldıray Şahinler yönetti. “Alevli Günler” Cem Davran, Erkan Can, Levent Üzümcü, Bahtiyar Engin ve Tuğçe Kıltaç’ı bir araya getiriyor.
Oyunda, Cem Davran, öldükten sonra yakılmayı vasiyet eden bir şaman profesörü canlandırırken, Erkan Can da pek çok farklı rolle karşımıza çıkıyor.
“Alevli Günler”in yönetmeni Yıldıray Şahinler oyunla ilgili olarak “Madem ki İstanbul Halk Tiyatrosu’yuz, istiyoruz ki bu oyunda halkın her kesiminden, inancı, tuttuğu takım, mesleği, mevkii ne olursa olsun herkes, bu olup bitene kahkahalarla gülsün. Bizimle ve birbirleriyle birlikte. Gülmekten gözlerimizden yaş gelinceye kadar gülelim. Ve bir yerinden bir şeye başlamış olmayı dileyelim,” diyor.
BİLDİK YARALAR
tuttunuz
Bilemedim düşmenin acısını
Çok mu yağdı acılar
Yoksa ben çok mu düştüm
Her kalkışta acıdan çok mu işlemiş bu bana
Ki hala
Sorup duruyorum
BENİ NEDEN
TUTTUNUZZZZ
???
Portakalmavisi
2011 MUTLU SENENİZ OLSUN :D)

Portakalmavisi
Etiketler:
genel,
Portakalmavisi,
Yeni yıl mesajı :D
25 Haziran 2010
EĞER YENİDEN BAŞLAYABİLSEYDİM YAŞAMAYA....Jorge Luis BORGES

Eğer yeniden başlayabilseydim yaşamaya, ikincisinde...
Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
İkincisinde, daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
Çok az şeyiCiddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doğuşu izler,
Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
Görmediğim birçok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem.
Yaşam budur zaten.
Anlar, sadece anlar.
Siz de anı yaşayın.
Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.
Eğer yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.
Ama işte 85′indeyim ve biliyorum…
ÖLÜYORUM…
20 Haziran 2010
9 Haziran 2010
BANA SARILICAK KİMSE YOK MU ????

Zaman içinde biryerlerdeyim sonuçta...Bazen dingin, yağan yağmurların sessizliğindeyim ve bazen açım ve bazen de yalnız...
Hayat çok geldi bana bu bir ayda...Baka kaldım insanların değişik ruh hallerine ve belkide anlamadığım ama varolan karakterlerine...En yakınım dediğim bile değişmiş farklılaşmış geldi...Günlerce kendimi sorguladım değişen benmiyim diye ...Hep bildiğim sonuçlar için bile kendimi hırpaladım yine...Anlam peşine düşme hallerimden sıyrıldığımda gene balkonda gene yağmura bakarken ve gene lanet olası sigaranın ucundaydımmm...Bazen sigara yerine kendimi atasım geliyor...
Nelerin içinde nelerin dışında ve nelerin ucundayız zaman zaman...Ben ruhsal anlamda yolculuklar yaptım yokken...Belkide büyüdüm ve biraz delirdim ve biraz daha yalnızlaştım...
Dışardan bakıldığında mutluyuz...Zeytin büyüyor kızıma "zeytin" diyoruz...Oğlumda büyüyor...Onları izliyoruz...
Çevremizdeki iyiler ve kötüler savşını izledik...Eşimle birbirimize değil aynı yöne baktığımızı öğrendik...Kötülere karşı bir direnç geliştirdik...uyuttuğumuz anarşistleri uyandırdık içimizde ve bunları hep birliğimizi korumak adına yaptık...evet çok yorgunuz ama mutlu çocuklar yetiştiriyoruz...
Sarılmak yetiyor bunu söylemek istedim...Kötüyken sana birisinin sarılmasını beklemeden başkasına sarılmak iyi hissetmeye yetiyor...
Bu yazımı gıyabında nitelikli dolandırıcılıkla hayatımızı katleden dost bildiklerime ithaf ediyorum...Para işin içine girince değişen pıtırcıklara...
Sefgilerimle....
Fotoğraf :http://malvaalcea.deviantart.com/
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Portakalmavisi bir; hüzünleri dibine kadar yaşamadan terketmeyen, sonrasında da ardına dönüp bakmayan hüzünbaz zamanlar cambazı....