31 Ocak 2009

ŞEHRİN SESSİZ SAHİPLERİ




ZORDUR BAZEN ANLAŞILMAK


Çok can yanmadan umudu beklerken herşey bir anda olu verse...Ya hep mutlu olsak ya da olamasakta mutlu olanları kıskanmasak...
İçim acıdı laflarından demenin bir başka rengi olsa keşke hayatta ve daralıp boğulmasak...O hep konuşan aslında kendi haklılığını savunan gerçeği bilmesine rağmen yalan cümleler kurarken ve kaçarken ardından canımı yakıyorsun diyebilsek...Ve ağlamasak...Hatasını bile bile vicdanımıza saldığı sızıyı silebilsek ve keşke düşünemesek...Gecenin bir vakti uykudan uyanıp söyleyemediklerin tarafından boğazlanırken sadece ağlayarak sıyrılmayı düşünmek ama sıyrılamamak...
En değer verdiğinle yaşadıkların belkide yaşayamadıklarının kalbine açtığı kara deliğin sızısı ile kocaman yalnızlıklara sarılmak...Hiç istemsen de...

26 Ocak 2009

EZBERLERİ YAKTIRIR BAZEN HAYAT

Tüm ezberlerimi yaktım saatler evvel...Onca düşünmem onca sıralamadan sonra ağzımdan dökülenlere bende hayret edercesine sanki dışardan dinlerken karşımda o hiç sevmediğim tavrınla yüzüme bakamadan beni dinlerken belkide bitirsede gitsem derdindeydin...Evdeki böcekleri bile öldürmeye kıyamayan ben sana yapmayı düşündüklerimden korkarken anlaşmazlıkların, yetememelerin insanı hayvanlaştırdığını anladığımda tüm vahşiliğimle üstüne atlamak istedim...Dalga mı geçiyorsun benimle tamda üstüne " Hayvanca birşeydi o " diyorsun...Peki biz neydik hangi mükemmel yakıştırmaydık ta ben bunu yaşıyorum...

İlişkiler gözlerin içine bakılarak bitmeli derdin hep...Beş gün evvel telefonda "ben sana layık değilim" in ardına saklanıp hoplaya zıplaya özgürlüğüne koşarken geride koca camları olan bir binada o camlardan aşağı süzülürken yaptığı hatalardan sıyrılmak isteyen bir kız bıraktın hani kadın olmasına yardımcı olduğun...Kaç yara aldım on dakika bile sürmeyen o telefon konuşmasında bilmiyorum...

Elimde sigara kocaman binadan asansörle inmek o an için çok hızlı geleceğinden ağır ağır merdivenlerden indim...Hani kocaman bir yokuşu yürüyerek çıkıyormuşcasına nefesim daralıp, bacaklarımda derman kalmamışcasına...

"Güven" diyordun bana "bana güven", "ben başkası değilim..." Güzelim iyide zaten benim güven sorunum yok ki. Neden şimdi bunları anımsıyorum...Aldatılmak güven tarafından kocaman bir kılıç darbesi almakya hani litaratürde belki o bağlamda şimdi bunlar geldi aklıma...Sana zaten güvenmedim ki ben diye düşünürken olaylara yaşadıklarıma nanik mi yapıyordum bilmiyorum ki...

Beş gün geçmiş karşımda ezilip büzülüp ne yapıyorsun anlamıyorum ki...Biz burda prosedürü tamamlıyoruz...Bu ilişki biterse de gözlerimizin içine baka baka bitecek...Hem gözlerine bakıp hem de üstüne kusabilicekmiyim peki ???

Elalem :"Kızım hayat böyle erkeğe güvenmiyeceksin"

Ben " güvenmedim zaten "...

O zaman ben bunu hak ettim öylemi diyorsun :(. Toplumun bakış açısına tüküreyim...

Yıllar Sonra : Şimdi anlıyor insan güvenmiyorsun ama anlamıyorsun da ... O zamanlarda insan ne yaşadığını anlamıyormuş bile. Neden sevdin, neden aldatıldın. Hep anne babası ayrılan çocuk gibi hatayı kendimizde bulup birde yaşadıklarımdan pişman değilim dersin...Yahuu ne anladında neden pişman değilsin... Adam seni nekadar sevmiş ki he! bu arada sevgi neymişki ...Oysa o zamanlar en kutsalını yaşadım sanırsın...Fazla ciddiye almak güvenmek midir? Ve o son konuşmada taşı kafaya yedirme kelimelerin bile en mükemmelidir ama aslında değildir bunu yıllar sonra anlıyorsun birde karşılaşıyorsun olmadık bir yerde adamın gözlerinde kocaman bir yalnızlık...Ozaman senden çok O nu hayatın mat ettiğini görüyorsun ve şu anda çok sığ gibi gelen ama ozaman en doğrusunu yaşadığını sandığın şeyi doğru bilip yaptığına bile afferim diyorsun...Sevgiyi bilmeyen bir adam uğruna enkaz olmadığın için zafer kazanmış bir komutan edasıyla yürüyüp gidiyorsun....

DENEMEK LAZIM


İnsan fotoğraf çekmeye başladığı zaman aslında baktığı çoğu şeyi göremediğini daha çok anlıyor...Fotoğraf çekmeye başladığımda aslında ister istemez içsel birde yolculuğa çıkmışım bunu anladım...Detaylara herzaman çok önem vermiştim ama aslında tamda yeterince öyle olmadığını anladım...İnsanın kendini anlaması, tanıması adına bu tür işlerle uğraşmaya başlaması aslında güzel bir macera...Geçmişte yaşanılanlarda zaman zaman kendini haklı sanıyorken farklı yaklaşmaya başlıyorsun...Ressam bir arkadaşım kadınlığımı çizmeye başladığımda anladım demişti...Bense görmeden geçtiğim pek çok zamana inat pek çok şeyi anlayıp görme çabasına düştüm...Anlamayı seviyorum ben...Anladıkça sorgulamayı seviyorum...Evet belkide bu yüzden içimi doldururken dışım bukadar çocuk ve kimi zaman ağar bir kitap gibi hayatta duruşum...Kollarını iki yana açmış pek çok şeye sarılma hevesi bu içimdeki :D...

18 Ocak 2009

BUGÜN

Bugün güzel bir Pazar günü olmakla birlikte yanımda oğlum içimde kızımla güneşi objektifimle kovalamaya gideceğim...Okul yıllarından arkadaşlarla buluşup akşama ceplerim anılarla dolu geri geleceğim...Bende hevesli birileri buluşma yerini ve saatini günler evvelinden not etmiş sabah kafama dikildi "Hadi" diye...Eee! ne yapalım "hadi " bakalım...

14 Ocak 2009

KEŞKE


Yelkovanına dokunsam elimde darmadağın kalacak gibi zaman şimdi
Akşamın buğuları sardı gözlerimi
Tüm gün damlalar biriktirdim akşama hazırladım kendimi
Kimse bilmez
Ben nasıl da ağlarım tüm gece
Döngülere, düzene düşman yüreğim mi bu çırpınan
Kim bu nefes alamayan ben mi
Keşke
...
Portakalmavisi

LÜTFEN




HATALARIMIN SEBEBİ KALBİMDİ

ONDAN GİT BENDEN GİTMEEE

SANA GELMEYEN BACAKLARIMDI

ONLARI EZ BENİ EZME

SENİ SEVEMEYEN ELLERİMDİ

ONLARI KIR BENİ KIRMA

NOLURSUN BENDEN GİTME

YADA GİT

OKADAR ISLANDIKI DÜŞÜNCELERİM

SABAH NERDE OLDU

NERDEYİM HİÇ BİLEMEDİM

BİR POĞAÇA

BİR ÇAY

DEDİM BENDEN GİTMİŞ

ALIN HAYALLERİMİ

BİRBARDAK SU LÜTFEN

ÜSTÜNE İÇMEZSEM ÖLÜCEM
......
Portakalmavisi
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Portakalmavisi bir; hüzünleri dibine kadar yaşamadan terketmeyen, sonrasında da ardına dönüp bakmayan hüzünbaz zamanlar cambazı....

pin

yukarı