İlişkiler gözlerin içine bakılarak bitmeli derdin hep...Beş gün evvel telefonda "ben sana layık değilim" in ardına saklanıp hoplaya zıplaya özgürlüğüne koşarken geride koca camları olan bir binada o camlardan aşağı süzülürken yaptığı hatalardan sıyrılmak isteyen bir kız bıraktın hani kadın olmasına yardımcı olduğun...Kaç yara aldım on dakika bile sürmeyen o telefon konuşmasında bilmiyorum...
Elimde sigara kocaman binadan asansörle inmek o an için çok hızlı geleceğinden ağır ağır merdivenlerden indim...Hani kocaman bir yokuşu yürüyerek çıkıyormuşcasına nefesim daralıp, bacaklarımda derman kalmamışcasına...
"Güven" diyordun bana "bana güven", "ben başkası değilim..." Güzelim iyide zaten benim güven sorunum yok ki. Neden şimdi bunları anımsıyorum...Aldatılmak güven tarafından kocaman bir kılıç darbesi almakya hani litaratürde belki o bağlamda şimdi bunlar geldi aklıma...Sana zaten güvenmedim ki ben diye düşünürken olaylara yaşadıklarıma nanik mi yapıyordum bilmiyorum ki...
Beş gün geçmiş karşımda ezilip büzülüp ne yapıyorsun anlamıyorum ki...Biz burda prosedürü tamamlıyoruz...Bu ilişki biterse de gözlerimizin içine baka baka bitecek...Hem gözlerine bakıp hem de üstüne kusabilicekmiyim peki ???
Elalem :"Kızım hayat böyle erkeğe güvenmiyeceksin"
Ben " güvenmedim zaten "...
O zaman ben bunu hak ettim öylemi diyorsun :(. Toplumun bakış açısına tüküreyim...
Yıllar Sonra : Şimdi anlıyor insan güvenmiyorsun ama anlamıyorsun da ... O zamanlarda insan ne yaşadığını anlamıyormuş bile. Neden sevdin, neden aldatıldın. Hep anne babası ayrılan çocuk gibi hatayı kendimizde bulup birde yaşadıklarımdan pişman değilim dersin...Yahuu ne anladında neden pişman değilsin... Adam seni nekadar sevmiş ki he! bu arada sevgi neymişki ...Oysa o zamanlar en kutsalını yaşadım sanırsın...Fazla ciddiye almak güvenmek midir? Ve o son konuşmada taşı kafaya yedirme kelimelerin bile en mükemmelidir ama aslında değildir bunu yıllar sonra anlıyorsun birde karşılaşıyorsun olmadık bir yerde adamın gözlerinde kocaman bir yalnızlık...Ozaman senden çok O nu hayatın mat ettiğini görüyorsun ve şu anda çok sığ gibi gelen ama ozaman en doğrusunu yaşadığını sandığın şeyi doğru bilip yaptığına bile afferim diyorsun...Sevgiyi bilmeyen bir adam uğruna enkaz olmadığın için zafer kazanmış bir komutan edasıyla yürüyüp gidiyorsun....
6 yorum:
İnsanın kafasında niyeler dolaştıkca sinirleri bozulmaktan öteye gitmiyor ama böyle edebi eserler ortaya çıkartabiliyor. Çok umursamamak lazım hayatı.Hayatın renkleri bunlar, şimdi acı duyduklarına, ilerde gülebiliyorsun...
Ne güzel sen gidebilmişsin. Ben garip bir sarmalın içinde dolanıp duruyorum. Dışarıda olanların bir o kadar farkında ama bir o kadar uzağındayım hala...
bir yenilgiyse eğer kalanın yaşadığı o yenilgiden yengi çıkarmayı bilmeli...ve bunu seneler sonra gördüğün bir bakışta anlıyorsun bazen ne tuhaf değil mi...
@gezergen,evet ama yaşarken insan birkaç sene sonra nasılsa güleceğim diyip çok fazlada umursamazlık edemiyor :D ama keşke edebilsek...
@Evren,Farkındaysan eğer gereğini yapmalısın...Çok yakın bir arkadaşım biten evliliği ardından dedi bunları hep farkındaydım...Peki ne yaptı sustu, belkide sevdiğim dediği adama yakıştıramadıklarını düzelir sandı...Farkında olmak mucize ya körü körüne yaşasak...
@beenmaya, ya aslında tuhaf varlıklarız yaşarken içindeykende hissediyoruz da diyorum ya konduramıyor muyuz ne...Yengi çıkarmak akılcı düşünene mahsus ve evet kör olmamak lazım...
O an ki yaşanmışlıklar hep geriye dönüp baktığında kocaman bir kara mizah gibi gelir insana.
Herşey zamanla önemini yitiriyor. Geçmişinle yüzleşebiliyorsan ne mutlu sana oluyor, gelecekte canını acıtmıyor.
Güzeldi çok hemde, emeğine sağlık.
Yorum Gönder