31 Temmuz 2008

KADER DEME BUNA


Gözleri tavana takılı kalmış kırpmasa enfes bir kadavra halinde Eros un yatay hali durumunda önceki gece yaşanmış olanları bir bir düşünüyordu...Ne olmuştu nerde kaçmıştı ipin o lanet ucu oysa oysa herşey tamda yolunda giderken ve onu incitmiyorum diye düşünürken şimdi ne olmuştu anlayamıyordu ...Eve gelmişti herşey çokda sıradandı ki bazen bu sıradanlığa aldanmamak lazımdı bunu yaşamadan anlayamazdı ufacık bir tartışma nasılda arkasında kocaman bir kapı gümlemesi ile sonlanmıştı...O kapı varya o kapı önce yüzüne kapandı eli havada heyyyyy diyemeden kursağına kapandı ve daha önceki gece sevişmeleri ile biten salona kapandı...Kadınları anlamak zordu ama bu kadarı da fazla değilmiydi???....
Aslı evden çıktığında bir önceki gün telefonda neşeler içinde konuştuğu arkadaşı Sibele doğru yol almıştı bile...Kapıyı örttüğünde geride kalan canı bir tanesi ne haldeydi bilmeden adımladı kaldırımı .Uzaktan küçücük gördüğü taksiye küçücük elini kaldırana dek hep gelgitler yaşadı...
Kaç gün geçmişti ve Levent için ne önemi vardı...Nekadarda hayatının merkezine almıştı Aslıyı...Traş olmadan, kendine, ne giydiğine bakmadan evden ayrıldığında bu gün Sibeli aradığında Aslısından haber alacağını ümit ediyordu...Geçmişde de olmuştu böyle tartışmaları ama sonuda bir gün bile dayanamışlardı ayrı kalmaya oysa şimdi kaç gün olmuştu üç mü otuz mu bilmiyordu bilemezdi de ....
Sibelle konuşmaları kısa sürdü...Aslıya işten ulaşma ümitleri suya düştüğünde iş yerinin önüne gitmeninde anlamsız olduğunu anlamıştı...
Gene akşam olmuş, Levent neyana saldıracağını bilemeden en yakın arkadaşları ile vedalaşmayı olduğunca geciktiriyordu Aslısız o ev nefes alınamaz bir yer olmuştu...
Canı yanıyordu bir ses için neler vermezdi ki...Anlayamıyordu kız sırra kadem basmıştı tüm arkadaşları pis pis sırıtıp düzelir Levent üstüne gitme demekten başka birşey demiyorlardı...Arabayı kullanırken radyoyu açtı her kanalda çıkan parçada gözyaşları daha bir sürat aldı süzülmek için yanaklarından...Her yanı acıyordu nefes almak acı veriyordu...Adını koyamadığından ne olduğunu anlamadığından ve bu cezay haketmediğinden kocaman çaresizlik hortumunun içine sürükleniyordu...
Eve geldiğinde okadar çok içmiştiki genede algılamasında hala sorun yoktu evdeydi ve o evde gene Aslı yoktu...Sabaha kadar yattı yuvarlandı Ayten Alpmanın nekadar parçası varsa dinledi...Kendini hırpalamaktan bitap düştüğünde buzdolabından sonra hala Aslı kokan yatağına süzülürken artık O nun için belkide hiç birşeyin anlamı kalmamıştı...Uzaktan gelen ezan sesi bile daha da uzaklaşmıştı kulaklarından....
Kapı açıldığında Aslının burnuna ilk alkol kokusu çarptı oysaki o çarpma henüz hiç birşeydi...Elinde Leventin en çok sevdiği poğaçalarla sessizce yatak odasına doğru süzüldüğünde gün ışımaktaydı ...Yakat odasının kapısını açıp " 1 NİSANNNN " diye haykıran Aslı karşısında tepkisiz bir Levent bulduğunda bunu alkolü çok almasına bağladı ...Yatağa doğru yaklaşırken Aşkımmmm 1 Nis.... aşkım aşkımmmmmmmmmmm .......Etejerin üstünde yerde gördüğü ilaç kutularına yüklediği anlam ve yaşadığı anlık şokla hemen Leventi sarsmaya ve bulduğu ilaç kutularını ceplerine tıkmaya başladı yanaklarından yaşlar süzülürken sümüğü salyası birbirinde telefona saldırdı ...
Leventi son anda yetiştirdikleri hastanede uyku hapları ile birlikte aldığı bağarsak söktürücülerin bir kaç gün daha etkili olabileceğini söyledi doktorlar...Levent yaşıyordu da ömürlerinden kaç ömür gitmişti....Hastane odası yakın arkadaşları ve ailelerinden gelenlerle dolup taşarken Aslı şakada olsa Leventi kaybedebileceğini aklına dahi getiremediğinden hala fazlaca dünyada gibi davranmıyordu...Nisan 1 sayesinde ilişkilerinin tarihinde kara bir leke olmuştu...Hayatın içine daldıklarında her birbirlerine şaka yapmaya niyetlendiklerinde yoğurdu düşündüler yoğurdu üfleyerek yemeyi....
Not: Bir insanı hayatımızın merkezine bukadar koymamız doğru mudur ?
Ve bir eşşek şakası bukadar abartılı mı olmalıdır ?
Agnus...

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Portakalmavisi bir; hüzünleri dibine kadar yaşamadan terketmeyen, sonrasında da ardına dönüp bakmayan hüzünbaz zamanlar cambazı....

pin

yukarı