17 Ekim 2007

GREENPEACE



KYOTO PROTOKOLÜ

16 Şubat 2005’te, on yıllık yorucu ve zaman zaman da üzücü görüşmelerin ardından Kyoto Protokolü kanun hükmü kazandı. Otuz beş sanayileşmiş ülke Avrupa Birliği ile birlikte sera gazı salımlarını sınırlandırma ve azaltma konusunda hukuken bağlı durumda.

Kyoto Protokolü, sera gazı salımının azaltılması yönünde bağlayıcı hedefler koyan tek uluslararası anlaşmadır. Öyle ki, günümüzde hükümetlerin iklim değişikliği alanında kullanabileceği tek araçtır. Protokol temelde, gelişmiş ülkelerin 2008-2012 yılları arasında, 1990 yılındaki toplam salım değerlerinin %5 altında salım yapmasını hedeflemektedir. Bu toplam hedefe ulaşmak içinse, her ülkenin bireysel bir hedefi vardır: Avrupa Birliği %8, Japonya %6 vb… Bu bireysel hedefler, geçmişteki sera gazı salımları göz önünde tutularak hesaplanmıştır.

Kyoto Protokolü Nedir?

Devletler için hukuksal bağlayıcılığı olan bu hedefler dışında, Kyoto Protokolü bazı ticaret mekanizmaları da oluşturur. Yürürlüğe girdikten sonra, sera gazları salımı için ‘küresel’ karbon piyasası oluşturulmasına yönelik resmi hazırlıklar 2008 yılı için başlamıştır, bu yıldan itibaren adına ‘esnek mekanizmalar' denilen Temiz Gelişim Mekanizması (CDM) ve Ortak Uygulama (JI) işlemeye başlayacaktır.
Kyoto Protokolü, pek çok önemli detayının sonraya ertelenmesine rağmen, aslen 1997 yılında imzalanmıştır. Yürürlüğe girebilmesi ise, dünyadaki toplam salımın %55’ini oluşturan ülkelerin ve en az 55 sanayileşmiş (Annex B) ülkenin onaylaması ile mümkündü. Şimdiye dek 129 ülke bu protokolü onaylamış veya protokole katılmıştır. Kyoto, 2002’de ülke sayısı sınırının ve 2004’te de Rusya Federasyonu’nun onayının ardından salım yüzdesi sınırının geçilmesi ile yürürlük kazandı.

Protokole katılmayanlar arasında en dikkat çekici olanı ABD’dir. ABD, dünyadaki ülkeler arasında en çok sera gazı kirliliğine yol açan ülke olmasına rağmen hiçbir onaylama işareti göstermemiştir – en azından G.W.Bush hükümetleri boyunca. Avustralya, Lihtenştayn, Hırvatistan ve Monako da henüz imzalamamış ülkeler arasındadır.

Temiz Gelişim Mekanizması (CDM) - Madde 12

Temiz Gelişim Mekanizması, anlaşmanın Ek1’inde (Annex I) yer alan ülkelerin, aynı listede yer almayan (non-Annex I) ülkelerde yürüttüğü projeler sonucunda salım azaltım kredisi almasıdır. Örneğin, Kanada’nın desteğiyle Çin’de yürütülen bir enerji verimliliği projesi veya Japonya’nın Fas’ta desteklediği bir yenilenebilir enerji projesi bu mekanizma dahilindedir. Projelerin, uygulanmadan önce, CDM yürütme kurulu tarafından onaylanması gerekir ve gelişmiş ülkelerin normalden daha az salım yapmalarının yanında, gelişmekte olan ülkelerin sürdürülebilir kalkınmasına da katkı yapmaları beklenir.

Ortak Uygulama (JI) - Madde 3

Ortak Uygulama sanayileşmiş ülkelerin salım hedeflerine ulaşmak için işbirliği yapmalarına izin verir. Almanya tarafından desteklenen projelerin Rusya’da uygulanması veya Norveç’in Macaristan’daki bir yenilenebilir enerji projesine katkı sağlaması gibi… Bu gibi projeler de salım azaltım kredisi sağlar ve belirli koşullar altında bu krediler, maddi destek sağlayan ülkenin hanesine de yazılabilir. Teorik olarak bu mekanizma, gelişmiş ülkelerin toplamdaki sera gazı salım hedeflerine ulaşmak için ekonomik açıdan daha etkili yollar geliştirmesini sağlar.

Birikim alanlarını ve diğer karbon stoklarını görmek için tıklayınız: http://www.greenpeace.org/international/campaigns/climate-change/governments/kyoto/kyoto_pitfalls


Kyoto Protokolü iklimi “kurtarabilir” mi?

Kyoto Protokolü, amaçlandığı şekilde, önemli bir ilk adımdır. Protokolün tek başına yeterli olmayacağı başından beri söylenegelmiştir. Tehlikeli boyutlardaki iklim değişikliğinin önlenebilmesi için gelişmiş ülkelerin sera gazı salımının 2020’ye kadar %30, yüzyıl ortasına kadar ise %70-80 azaltılması gerektiği bilinmektedir. Bu hedeflerin altında kalan tüm senaryolar, çocuklarımıza ve torunlarımıza kötü ve istikrarsız bir dünya bırakmak anlamına gelecektir.

Gelecek on veya yirmi yılda hükümetlerin, sanayinin ve sivil toplumun alacağı kararlar çok belirleyici olacaktır. Siz de bu kararda söz sahibisiniz, ve sizin yardımınıza ihtiyaç var. Harekete Geç sayfamızda neler yapabileceğinize bakabilirsiniz

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Portakalmavisi bir; hüzünleri dibine kadar yaşamadan terketmeyen, sonrasında da ardına dönüp bakmayan hüzünbaz zamanlar cambazı....

pin

yukarı