29 Aralık 2011
28 Aralık 2011
Biraz süs lütfennn
27 Aralık 2011
BU GÜN NE GİYSEMMMMM
Kendi kendisine seçip giydiği kıyafetler...Çok seviyor üst üste giymeyi bende soğuk diye sesimi çıkarmadım :) bir çanta dolusu da yanımızda dolaştık durduk...
Etiketler:
çocuk,
eda,
giysi,
Portakalmavi
Yaprak sarma ve taze mısırlı yoğurt...Bunları yemesi bile gözlerimi dolduruyor yemek yemesi çok zor olan bir çocuk....
leaves stuffed, fresh corn with yogurt...:P
Etiketler:
dolma,
eda,
Portakalmavi,
yemek,
zor yemek
HAPPY NEW YEAR İSTANBUL :)
26 Aralık 2011
Hasta :)
Biraz hasta ve sanırım ondan durgun :) yeni yıla hasta girmesini istemiyorduk ama canı sağolsun değil mi :)
25 Aralık 2011
HER DEDİĞİM
Her dediğim olsun yaşında dünya sana güzel be yavrum.Biraz ağlarsın " yüffen " dersin olmadı " bandon anne bandon " dersin şifreleri çözer engelleri geçersin...
Bir yüzüktür derdin, kimi zaman dağanık saçlı bir bebek ben seni izlerim hayat bizi...
Planlar yaparız, kırılan hayallerimize bakarız...
Çok gülmek isterken bile endişe salar bu hayat bize ve sen elinde diş fırçaları ile gelir silersin kederimi...
Tek emelim yüzünü düşürme güzel kızım ağlama ve benide ağlatma ....
En çok analar ağlar sakın adım atarken bunu unutma...
Not: Biliyorum ki ben zaten illa yanlış adım atacaksın ....Olsun be güzel kızım hep yanındayız :D ...Hep dediysek bokunu çıkarmaman dileklerimle :))))
Annen, baban ve abin :D
Etiketler:
çocuk,
eda,
Portakalmavisi,
yaramaz
BÜYÜMEK VAR SAHİLLERDE
Varsın yorsun bu ergenlik bünyeyi napalım yani.Demirden korksak trene binmeyiz mantığı bu bizdeki...13 e mi gelir bu gemi ...Kim liman kim gemi değil mi? Bitmez çocukların sendromları ve ben delirmediysem bunca zamandır sanırım hep ayakta tutan Onları çok sevmekti :)))
EDA BÜYÜYOR ...
2012 havasına iki gündür girebildik.Bende karar verdim artık bloğuma yazmaya başlamalıym.Eda artık 2,5 yaşında...Zaman zaman hamilelik, düşük tehlikeleri ve doğumu sizlerle paylaşmıştım.Artık Eda bana soluk aldırabildiği zamanlarda burda olacağım...Çektiğim fotoğraflar evdeki delilikler bilmem artık daha ne olursa...Geçmiş yazılara baktım aslında genç bloggerların yazılarındaki karamsarlıklardan güzel birşeylerinde olduğunu okuyacakları bir yer olduğunu anlamalarını istiyorum...Hayat zaten zor birde dengesiz beslenme sonucu iyice bunalıma bağlayan beyinlerinizin içinde kaybolmayın yahuuu!
Etiketler:
çocuk,
eda,
Hayat,
Portakalmavisi
13 Kasım 2011
10 Kasım 2011
3 Kasım 2011
KASIM FARKINDASIZLIĞI
"Hayat bazen farkında olmaktır" diyorlar, zaman zaman hepimizin duyduğu üzere.Ama o farkındalığın insana bir zembille inmediği gerçeğini en çok farkında olmak istediğin zamanlarda zamanını o güne kadar anlamadan, bakmadan ve görmeden , çoğu zaman ezbere yaşadığını anladığında farkediyorsun...Tebrikler işte bu ilk farkındalığınız olmuş oluyor.
Böldüm ben hayatı kendi içinde bilmem kaç parçaya ve hepsinede anlamlar katan adlar taktım.Şimdi dipsiz kuyu zamanları...
Hani düşersin bazen rüyanda ve sıçrayarak uyanırsın ama korkmazsın ve tekrar uyumak için kendin teslim olursun geceye...Uyumadan dipsiz kuyulara düştüğüm zamanlar yaşıyorum ...Aslında bir film seyretmiştim adam kadına " ben senin kasım ınım" diyordu Kasım ayı yani.Heryere takvimler asmış her ayı Kasım yapmıştı.Bende o takvimlerden istiyorum ve mümkünse Kasım ayı olmasın...
Böyle baban olmadan uyanırken hergüne bir de gittiği ayda sabaha uyanmak daha bir yalnız hissettiriyor insanı...Hep bilmesini görmesini istediğin şeyleri düşünüyorsun...Tuhaf, birisi babam öldüğünde " zamanla hep güzel anıları anımsayacaksın " demişti. Kendimi hep bir tahtıravallide babamıda karşımda tahtıravalliyi indirip kaldırırken anımsıyorum...
Edayı parka götürüyorum hemde elimden geldiğince hergün ve tahtıravallide babamın bana söylediği tekerlemeyi söylemeye çalışıyorum " Tahtıravalli yadavalli ...." gerisini anımsamıyorum :) çok çabaladım ama anımsayamadım ve maalesef Eda da okadarı ile büyüyor tıpkı abisi gibi.
Bu Kasım ayında da daha çok babasız hissediyorum ama ne geçen seneki kadar az nede gelecek seneki kadar çok...
Katıksız sevgi zamanlarıda var, bu ay yorgan gibi sıyrıldığında üstümden sarıldığım şeyleri hissetmeye devam edeceğim kızım, oğlum,eşim,köpeğimiz,kedimiz :D ...
Saptal zamanlarda kaybolmadan sevdikleriniz sağken nekadar çok farkederseniz onlarla geçirdiğiniz zamanları onlar yokken okadar yanınızda oluyorlar.Farkındalıklar güzeldir farkında olmayı erken öğrendiğiniz müddetçe :D...
Ebru...
Portakalmavisi
26 Haziran 2011
BÜYÜRKEN ( EGEBERK )
Seni büyürken izlemek ve seninle hayatı anlamak çok güzellllll...
Şimdi o çok heyecanlı ...
Hayat okadar zor ve bazen karmaşık ki...
Cildimizi düşünmeliyiz kızartma çok yememeliyiz ve en çok neyi sevmeliyiz, kızlar, basketbol,Fenerbahçe,kedi, bisiklet...
Hayat bu diyorum hep O' na...Bizi hep sınasın ki uyuşmadan yaşıyalım onu ve hep sevelim...Annesinin koynundaki bir yavru gibi...
KEDİ
Adı Karamel ve daha üç aylık...Çevre kolejinin bahçesinde üç kardeştiler. Hepsini alıp beslemek isterdim ama biz sadece bu yavruyu kurtarabildik...Kurtarabildik diyorum çünkü anneleri yoktu ve heryeri ısırık içindeydi...Şimdi iyi...
Her eve lazım bir pisi bu en güzelide poz vermeyi seviyor
Sevgili karamel
MEDENİYET DEDİĞİN ÜÇ KURUŞLUK İNSANLARIN FANTAZİSİ
Zamanın içinde olgunlaşan içselliğini dinler oluyor insan şöyle yaş kırklara doğru yol alırken :D.Uzun zamandır sorguladığım şeylerden biriside " medeniyet " ...Sözlük anlamına göre " (arapça kökenli) kelime anlamı olarak uygarlık anlamında kullanılır. bir ülke veya toplumun veya diğer zeki canlı türlerinin, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamını ifade eder."
Elimizdekilere bakalım ozaman nekadar medeniyiz.Tüm sorgulamaları içerisine kendimide katarak yaptım...Modern toplum getirilerine uyum sağlıyan özünde pekçok gelişmemişliği barındıran insanların eğitimsizlikten sadece başkalarını taklit ederek yaşadığı ve üstünlük yarışında hırslarına yenik düşüp vicdani pek çok alıntıyı kulak arkası ederek tıpkı bir vampir gibi insanı tarafını kapamış sadece başkalarından beslenir hale gelmiş, yeri geldiğinde dostluğunu hiçe sayan,bu uğurda aile büyüklerini olmadı küçüklerini bile hiçe sayan, değil komşusuna, mahallesindekilere, esnafa, etrafa kendisine hayrı olmayan direkt çıkar ilişkilerine kilitlenmiş kimliklere biz medeni diyoruz...Hani büyük şehirde, büyük apartmanlarda yaşıyorlar ya...İnsanlık nasiplerini bu büyük yerlere göç ederken oralarda bırakmış sonra da" bu şehir bizi değiştirdileri" diline dolamış kimlikler...
Boşveriyorum aslında çoğu zaman hep doğru birtanedir mantığı ile yaşayıp yanlışları düzeltmekten yoruldum ben...Kimi zaman sustum, çok bilmişliklerini, cahil cesaretlerini yüzlerine vurmadan kendilerini bilen kişi, medeni insan sanmalarına göz yumdum...Bozuk psikolijimle kimi zaman en değer verdiklerimi incittim ve kendimle yüzleşip hatalarımı telafi etmeye çalıştım...
Sonrada eşimle çocukları kolumuza takıp çok uzağada değil istanbulun bir kaç km dışına köy hayatına gittik.Müstakil bir ev kiraladık...Bahçemizi ıslah ettik...Sabırla kötü otları yolduk bir bir.İçimizi arındırdık...Çıplak toprakta gezdik yalınayak...Yılan gördük, doğal ortamında doğan sivrisineklere yem olduk...İşimiz bitmedi ekinimizi ekeceğiz mahsülümüzü toplıyacağız...Kedilerimizi besleyip, köpeklere kuşlara yemler sular koyacağız...Evimize ellerinde çaylarla süzülen halimizi hatrımızı soran insanlara karışıp güzel ülkemin köylerinden birinde bu yaz gayet medeni insanlarla toprağa beleneceğiz...
Seksen küsür yaşında bir nine var orda...Kızmış birilerine ama cümlesinin sonunda dediği gibi O DA BİR İNSAN...
Çok hoşumuza gitti bu...İnsan olmayı unutmaya başlıyanlara tavsiye ederim HERKES BİR İNSAN ÖZÜNÜZÜ UNUTMAYIN GARİ .....
Ebru ...
Portakalmavisi...
Etiketler:
Hayat,
İnsanlık,
Medeniyet,
Portakalmavisi
3 Haziran 2011
GÜZEL BİRŞEYLERİ YAKALAMAK
BAZEN
İnsan motivasyonunu herzaman çok yukarda tutamıyor...Hayat akıyor, bir haber geliyor veya sen içinde bulunduğun duruma bakmadan lodosunda etkisiyle beyninin içindeki karanlık biryerlere sürükleniyorsun...Biliyorsun orda mutsuzsun yaşarken canını yakanları tekrar tekrar düşünmekten nefret edersin ve ne yapacaksın?? Şöyle alıp ceketini gidemiyeceğin zamanlarıda var bu hayatın...O zaman da gözünün önündeki sevgiyi görmeyi anımsamalısın ...
Etiketler:
Çocuklarım,
Hayat,
Portakalmavisi
2 Haziran 2011
ASİLİK VAR HAMURUMUZDA ...
Küçükken bize ögretilenleri nekadar ahlak ve hanimlik depomuza yigsakta icimizde bir " asi ruh " var iste...bu ulke insaninin hamurunda var bu. Dusunsene uzerinde caglarin dogdugu ve yok oldugu topraklardan yaratilmis bedenimiz.asiligimiz dagalmis civa gibi aslinda. Bizden olmayanlarin arasindan siyrilip yeniden tam olabiliriz biz...bunu bildikleri icindir ki bu sinsilikleri. Herkesi kendi gibi efendi sananlarin arasina ruhlarindaki pisliklerle sizmalari...saclarinizdan akarken çamurunuz biz elele ucurtmalar ucuruyor olacagiz tertemiz gokyuzumuzde...
Portakalmavi..,
Portakalmavi..,
29 Mayıs 2011
BİZE YAZ GELDİ
Yaz gelince insanın bir yayılası hali oluyor :D. Önceliği oğlum aldı ve bizde yayılası yaza merhaba dedik bile :)))
Etiketler:
Egeberk,
Portakalmavisi,
yaz geldi
BÜYÜYOR HEM DE HIZLA :)
"Hayat bazen " diye başlayan ezber cümlelerine pek girmeden öylesine hayatın ta kendisinde olduğumuz güzel zamanlarda şöööyle bir geriye dönüp baktığımda tebessüm eder buluyorum kendimi :D...Ne günlerdi ve nekadar incitmişti yaşarken ...Sekiz aylık doğan, galete kalınlığındaki bacaklarıyla, pancar suratlı minik bebeğim BÜ YÜ YOR SUN :D ...SENİ SEVİYORUZ....
Etiketler:
çocuk büyütürken,
eda,
Portakalmavisi
9 Ocak 2011
ERGEN HALLERİ
Durdum şöyle bir baktım zamana oooo çoktan bir ergenin ayak sesleri zamanı gelmiş bile...Çok uzun zaman değil sanki dün gibi Kalamış parkında aileleri ile top oynayan çocukları izlerken " çok şey istemiyorum benim oğlumda büyüsün elimi tutsun şöyle yanımda yürüsün" dediğim zamanlar.Çok sakin bir çocuktu ve belkide bir okadar yaramaz doktora götürmüştüm" bu çocuğa birşey oldu durmuyor" diye :D .Doktor bana bakıp yandın sen yüz ifadesiyle " üç yaş sendromunda normal bu halleri çıkarın çocuğu sokağa en azından apartmanın etrafında altı tur koşsun " haydaaaa içimden anlamsız yüklemelerle ard arda gelen "NİYEKİ" cümlesi ağzımdan çıkmıştı birkere..."Bu yaşta" demişti doktor "erkek çocukları aşırı enerji yüklü olur bir ergenin problemlerini siz üç yaşında yaşıyacaksınız" "Pekiiii nasıl sakinleşicek bu çocuk"" hımmm yorucaksınız" "şeyyy rakı versek :D"
Ne çabuk geçmiş bizim çocukluk sendromlarımızda ergenlik başlangıcına gelmişiz yahuuu :D...
Elimde bir ergen , durmayan bir çocuk ve komik hallerime gülen bir eş var işteeee gökten üç elma düşsede uyusam bende diyorum düşmüyor bu elmalar...
Portakalmavisi...
Etiketler:
Ergenlik,
Güncel yazı,
Portakalmavisi
2 Ocak 2011
ALEVLİ GÜNLER
tarih : 07.01.2011 21:00:00
mekan : Beşiktaş Kültür Merkez
mekan : Beşiktaş Kültür Merkez
Cem Davran ve Erkan Can’lı “Alevli Günler” İstanbullu tiyatroseverlerle yeniden buluşuyor
Komedi türündeki oyunu Irmak Bahçeci yazdı, Yıldıray Şahinler yönetti. “Alevli Günler” Cem Davran, Erkan Can, Levent Üzümcü, Bahtiyar Engin ve Tuğçe Kıltaç’ı bir araya getiriyor.
Oyunda, Cem Davran, öldükten sonra yakılmayı vasiyet eden bir şaman profesörü canlandırırken, Erkan Can da pek çok farklı rolle karşımıza çıkıyor.
“Alevli Günler”in yönetmeni Yıldıray Şahinler oyunla ilgili olarak “Madem ki İstanbul Halk Tiyatrosu’yuz, istiyoruz ki bu oyunda halkın her kesiminden, inancı, tuttuğu takım, mesleği, mevkii ne olursa olsun herkes, bu olup bitene kahkahalarla gülsün. Bizimle ve birbirleriyle birlikte. Gülmekten gözlerimizden yaş gelinceye kadar gülelim. Ve bir yerinden bir şeye başlamış olmayı dileyelim,” diyor.
Komedi türündeki oyunu Irmak Bahçeci yazdı, Yıldıray Şahinler yönetti. “Alevli Günler” Cem Davran, Erkan Can, Levent Üzümcü, Bahtiyar Engin ve Tuğçe Kıltaç’ı bir araya getiriyor.
Oyunda, Cem Davran, öldükten sonra yakılmayı vasiyet eden bir şaman profesörü canlandırırken, Erkan Can da pek çok farklı rolle karşımıza çıkıyor.
“Alevli Günler”in yönetmeni Yıldıray Şahinler oyunla ilgili olarak “Madem ki İstanbul Halk Tiyatrosu’yuz, istiyoruz ki bu oyunda halkın her kesiminden, inancı, tuttuğu takım, mesleği, mevkii ne olursa olsun herkes, bu olup bitene kahkahalarla gülsün. Bizimle ve birbirleriyle birlikte. Gülmekten gözlerimizden yaş gelinceye kadar gülelim. Ve bir yerinden bir şeye başlamış olmayı dileyelim,” diyor.
BİLDİK YARALAR
tuttunuz
Bilemedim düşmenin acısını
Çok mu yağdı acılar
Yoksa ben çok mu düştüm
Her kalkışta acıdan çok mu işlemiş bu bana
Ki hala
Sorup duruyorum
BENİ NEDEN
TUTTUNUZZZZ
???
Portakalmavisi
2011 MUTLU SENENİZ OLSUN :D)

Portakalmavisi
Etiketler:
genel,
Portakalmavisi,
Yeni yıl mesajı :D
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Portakalmavisi bir; hüzünleri dibine kadar yaşamadan terketmeyen, sonrasında da ardına dönüp bakmayan hüzünbaz zamanlar cambazı....