24 Ocak 2014

Tükürürüm


Üç çocuk bizden küçük bir duvarın arkasında aşağıya doğru tükürüyoruz...Elimizde eski çekirdek poşetleri içinde yakaladığımız kelebeklerin ölüleri....Kanatlarını yanaklarımıza, göz kapaklarımıza sürüp pullu pullu boyandığımız kızıldericilik oynadığımız zamanlar...Karşımızda dünyanın en güzel manzaralarından biri " boğaziçi" ...Babalarımız bilmem nereye tatbikata gitmiş hepimizin kalbinin bir yanı kırık, öksüz...Kocaman oyun alanıydı boğazın kenarı bizler için...Şimdi anımsıyorum hepimizde içine kapanık çocuklardık...Hep söylerim bir erkek askere gider bilmem kaç ayda iki tokat yer ömür boyu o tokadı ve askeri disiplini anlatır..Biz öyle büyüyorduk ya! gıkımız çıkmadan...Hakikaten pek gıklamazmışız...Tükürdüğümüzü anımsıyırum işte...Kızıp kızıp tam patlama noktasında tükürdüğümüzü...

Okula ilk yazıldığım yılın ilk 15 gününden sonra ilk okul nakilimi yaşadım ben...Hop! çevren değişir, okulun değişir , arkadaşların değişir buyur konuş bakalım kimseyi tanımıyorsun kocaman ellerle küçücükken bilmediğin yerlere bırakılıyorsun...Çocuklar üzerine geliyor, hiç istemediğin kimselerle aynı sıraya oturtuluyorsun...sabahtan akşama kadar bir okul serde " asker kızı ağlamaz " düstürü da var ozaman tek çözüm kalıyor patlama noktasında " tükürmek.".. Çok sıkı tükürürüm vesselam...Çok azar işitmişliğim var tükürmekten...

Aslında üç beş küfür bilseymişiz ya da askeri disiplin karşısında kendimizi ifade edebilseymişiz hiç gerek kalmıyacakmış tükürmeye ...

Sonraları kendini kontrol etmeye başlıyorsun.Sen birşeyleri sineye çekiyorsun karşındaki seni salak sanıyor ağzında kocaman tükürük topları yapıyorsun ama yutuyorsun...Hayal kuruyorsun o kişi konuşurken suratına yediği tükürüğün şoku ile yüzünün aldığı ifadeyi düşünüyorsun zaten bir süre sonra ne diyor onuda duymuyorsun...Hep o terkedişler gidişler geliyor devamında...Ağzımda tükürük biriktirdiğim son noktadan sonra geri dönmüşlüklerim pek olmadı benim...

O küçük kız hep bir yerlerde...Yaşadığım anda yaşadığım kötü olaylara tepkilerim hiç olmuyor benim...Kızıyorum kendime zaman zaman " şöyle şöyle diyeydim de ağzının payını vereydim ", " hiç olmazsa bir tüküreydim " diye...

Bu aralar yaşanılanlardan mütevellit ağzımda yine toplar biriktiriyorum..."İnsan yaşadığı ülkeye insanına bunları yapar mı ?" diye tüküresim geliyorda karşımdakiler " yarabbi şükür " diyerek yüzlerini silip yüzsüzlüklerine devam ederlerse diye kaygı cehennemi yüreğim...

Bir tepki eylemidir tükürmek ömürlük hapis sebebi sayılmaz belki ama insanı rahatlatan ruhunu arındıran karşısındakini "değerin bukadar" diye aşağılayan...

Son durum ....Bir tükürsem karşıki dağlar yıkılır...


Ebru....


Fotoğraf : Deviantart



Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Portakalmavisi bir; hüzünleri dibine kadar yaşamadan terketmeyen, sonrasında da ardına dönüp bakmayan hüzünbaz zamanlar cambazı....

pin

yukarı