29 Ocak 2014

Merak kediyi......


Küçükken birşeyleri merak ettiğimiz zaman, olur olmadık şeyleri karıştırıp hele ki kendimize zarar verdiğimiz zamanlar da yakınlarımızdan bir işaret parmağı sallaması devamında hepimizin duyduğu sözdür " merak kediyi  öldürür" ...Birebir biraz da kendi ihmalimden nerdeyse sevgili kedimiz "maviliyi" kaybedecektik...

Egeberk üç yaşlarında 15 günde bir hasta olup antibiyotik tedavisi bittip 10 gün geçmeden tekrar bir antibiyotiğin dayandığı göz altlarının kahverengiden siyaha  dönmeye başladığı zamanlardı...Apartmanımızın bahçesinde manavdan aldığım bir kilo muz poşeti ile durup ağlamaya başladığımda karşıma bir komşumuz çıkıp beni teselli edip başka bir doktorun telefonunu elime sıkıştırdığında bir umuttur diye koşa koşa çocuğu kapıp gittiğimde Egeberk e hiç ilaç verilmeden üç gün ateşli halde kalması istendi...Neredeyse vücudu mikroplarla hiç mücadele etmiyordu...Antibiyotik verip çocuk negüzel ateşlenmiyor sağolun canımsın doktorlarının ağzımıza ettiğini anladığımda bir arkadaşımın sözünü anımsadım " doktorun tavsiye ettiği değil hastanın tavsiye ettiği doktora gideceksin"...Yeni doktorumuz Metin Bey artık çocuğun yaşam alanlarını çamaşır suyu ile temizlemememi, çocuğu alıp ümraniye ye gitmemi ( ki ozaman çöplüktü ) olmadı eve bir hayvan almamı istemişti...

İl kedimiz Felisi eve bu güzel duygularla teşrif ettiğinde taşınıp giden ve O nu hiç düşünmeden sokağa atan bir ailenindi...Felisi yi 9 saat daha veterinere götürmesem öleceğini verdiğim mücadele ile çocuğuma da güzel bir örnek olduğumu çok sonraları veterinerimizden işittiğimde içinde bulunduğum durumun vehametini size anlatamam...Kediyi tutamıyordum bile 5 gün iğneye götürdüm ve kabına hep komşumuz koydu düşünün artık...Üç ay sonunda Egeberk iyi ve hastalanmamıştı...O kediyi aşımızın tacı ettik...

Felisi


Arada annesini araba çiğneyen diğer kardeşleri güzel olduğu içi sahiplendirdiğimiz ama kara diye kimsenin almaya teşebbüs etmediği Arap Kadri misafirimiz oldu...Tam tekirdi uzun bacakları ile ev deil de doğal ortama ihtiyaç duyduğunu hissettiğimizde Acarkentte bir villaya verdik..

Arap Kadri

Felisi çok uzun zaman kaldı bizimle sadece kucağa gelmezdi kendisini sevdirmezdi ama Egeberk iyi olduğu için minnet duyduğum bir hayvandı ta ki bir gün ağzında bir güvercinle salona salına salına girene kadar öyle bir çığlık attım ki ağzından kuşu bıraktı kuşu balkon kapısından dışarı çıkarana kadar akla karayı seçtim...Felisi ye çok kızmıştım ama içgüdüsel bu davranışı elbetteki O nun doğasına göre normaldi yediğin önünde yemediğin ardında diye elimde terlik kovaladığımı anımsıyorum...Daha sonra O da güzel bir eve gitti...Hayatımıza girdi uzunca bir zamanda kaldı ama dokunarak iletişim kuramadığımız gibi o kuşun ağzındaki sahnesi gitmiyordu gözümden...

Aradan yıllar geçti Eda doğdu...Bir gün Çevre kolejinde Egeberklerin okulunun bir sınavı vardı biz Egeberki beklerken Eda kucağında bir kedi ile çıka geldi...İnanılmaz güzel bir kediydi sanırım iran chincilla kırması Egeberk tshirtünün içinde okuldan çıkardı dışarı...Karamel buzamana kadar edindiğimiz Eda nın bütün hırpalamalarına bile gık demeyen tek kedimizdi
Karamel

O sene yazı Beykozda müstakil bahçeli bir evde geçirmeye karar verdiğimizde çevrede hiç kedi olmaması çok dikkatimizi çekmişti...Beykoz un orman köylüleri tarlalarına musallat olan fareler için zehirler koymuş dışarılara...Bunları yiğen fareler ve derken onları yiğen kedilerin hepsi telef olmuş...O yaz ekolojik dengeyi bozdukları için bu seferde yılanlar türemiş...Her yerden yılanlar çıkıyordu...Hemen meraklı Ebru okumaya başlayıp tarla dışlarına çukurlar kazdırıp içlerine o büyüklükte leğenler oturtup içine su doldurtup bir nebzede olsa yılanların evlere ulaşmasını engellemeye çalışmıştı...Derken başka villalardan bir hanım başka yerlerden tutup getirdiği dişi kedileri tarla ve sokaklara bırakıyordu eee tabi bizim Karamel durur mu ? Tek erkek etrafta fıstık gibi kızlar velhasılı Beyko da haremini kurdu bizimki...Kışın normal evimize döndüğümüzde ısı farkından dolayı soğuğa alıştığından evde ne yaptıysak tutamadık ...Doğal ortamına döndü nasıl olsa meşhurdu o kış bir sürü kedi doğmasına vesile olarak tarlaları ve çevreyi kurtarmıştı...

Aradan çok zaman geçmiş evdeki kedi krizleri önlenemez hale geldiğinde Ataşehire bağlı bir köy gibi yerleşim yerinde çöp konteynırı yanına bir kutunun içine atılmış 40 günlük kedilerin haberi geldiğinde Eda, Egeberk ve ben gecenin bir vakti demeden gidip yavrulardan birini aldık.Sarı tekir evimize geldiğinde daha gözleri bile kapalıydı...İsmini Pasha koyduk ama sakin olamıyacağını anlamıştım çok mücadeleci O da bir ev kedisi gibi durmuyordu...Özgür ruh içine kaçmıştı anlamamak olmazdı...


Pasha sanırım 5 ay bile bizimle kalmadı..Uyuduğu sırada hareket edince Egeberk in suratına atlamış ve yanağını bayağı çizmişti.Pasha yı bir veterinere verdik sonra ne oldu bilmiyorum...Uzunca zaman bir kedimiz olmaz artık derken karşımıza Havva Hanım çıktı...O da  4 yaşından beri kedilerle büyümüş inanılmaz vicdan ve merhametli bir hanımdı...Safkan İran kedilerini sadece bakabileceğine inandığı ailelere ücretsiz veren gerçekten çok iyi niyetli bir hanımdı...Korkularımı kaygılarımı dinleyip kendisininde uzun yıllar tekir beslediğini ama iran kedisinden sonra hayatında başka bir kedi düşünemediğini söylemişti...Çoculu bir aile iseniz önce elbette çocuklarınızı düşünmelisiniz...Diğer cins kedi besleyen insanlara da gıptayla bakarım ama bizim evimizde tekir beslememiz imkansız...Çocukların hareketliliği ile gaza gelen tekir kedi evde ne tırmanmadık perde ne de kemirmedik birşey bırakmıyor....Veterinerin dediğine de katılıyorum önce aile nabzınızı tutun ki ona göre bir evcil hayvan edinin...Bende öyle yaptım...Sevgiyle bağrıma basacağım, çocuklarım nekadar çıldırsa da O onlar gibi delirmeyecek bir kediye ihtiyacım vardı...

İran kedisi evde birisine kilitleniyor eğer o kişi yeteri kadar ilgilenmezse içine kapanıyor...Mavili Eda ya çok düşkün sanki P nun yaramaz olduğunu bildiğinden hep Eda uyuduğunda O na sokuluyor...Kumu banyoda duruyor banyo zemininde saç kılı bile olsa içeri girmiyor...Ben hayatımda bukadar temiz bir kedi beslemedim...
Mavili
 Gelelim son olayımıza...Malum örgü örüyorum bir sepetim var normalde üzerine hep örtü örtüyorum...Mavili örtünün altından bir yüne ulaşmış ve bir parça sanırım 15cm kadar bir ipi yutmuş...İnanılmaz kötüydü bir kedi kusacağını bilip banyoya koşar mı...1,5 gün kustuktan sonra yemek yemedi normal davranışlarında hiçbir değişiklik yoktu, kulaklarından ateşininde olmadığını anlamıştım ama artık yemek yemiyordu....Apartopar güvendiğim bir veterinere götürdüm...Çocuklarım da dahil şevkatle yaklaşmadığını hissettiğim hiç bir doktora götürmüyorum...Veteriner muayene etti evet ateşi yoktu..Aşısını yaptırdık kabızlığı olduğunu söyledi...O sabah banyoya kusmaya gittiğinde ağzından birşey çıktığını ama alamadığımı söylediğimde bize bir ilaç verdi aynı ilacı doğum yaptıktan sonra doktor banada vermişti bağırsak yumuşatıcı bir şurup...Tam üçüncü güne girmiştik kusacağını hissettiğinden hiç birşey yemedi ve su bil eiçmemişti...O sabah kakasını yaptığında o 15 cm yünü gördüğümde kendimden nefret ettim...Eğer yün yutmuş ise doktorun anlatmasına göre çok ciddi sorunlar yaşayabilirdik...

Evet merak duygusunun nelere sebep olabileceğini çocuklarla görmüş olduk...Ve ben daha dikkatli olacağım...Mavili o sabah nekadar yemek yedi nekadar su içti size anlatamam...Ve bizim neşemizi..." kız sen ip mi yuttunnnn!" diye Erkanın sevmelerini hiç unutmayacağım...

Ailemizin kedi biyogrofisi gibi bir yazı oldu ama olsun...Evinde kedi besleyen insanlar daha titiz oluyor...Ve bir  yerlerde okumuştum geçimsizlik yaşayan sürekli bağırarak iletişim kuran insanların bir evcil hayvan beslemeye başladıktan sonra ilişkilerindeki düzelmeyi ...
Kedi mundar değildir kedi ehlileştirilemediği için beyin otomatik olarak öyle bir çalışıyorki vahşi tarafı ön plana çıktığında sizi bile tanımıyor...
Kedi kılı kist yapmaz kedi eğer aşısı yapılmazsa kılındaki bakteri solunumla sizin ciğerinize  yerleşir, aşı olduğu müddetçe evdeki erkek kılı kadar zararsızdır...
Hayatımda kediyi göğsüme yaslayıp sevdiğim zamanki huzuru hiçbirşeye değişmem...Eğer kedimi mutfak tezgahında gezdirmeyip mutfağıma sokmadığım halde "ııııyyy! " yapacaklar olursa ki oluyor bende onlara "ıııyyy!" diyerek hayatımdan çıkarıyorum...Açıkçası çok ta tın ....

Reklamda da dediği gibi " kedi zaten hijyen hayvandır" :))))


Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Portakalmavisi bir; hüzünleri dibine kadar yaşamadan terketmeyen, sonrasında da ardına dönüp bakmayan hüzünbaz zamanlar cambazı....

pin

yukarı