Küçükken dinlediğim yalnızlık hikayelerinde ilk sıralarda aldığın yerini ve asaletini kalbimde bozmalarına izin vermiyeceğim DENİZ FENERİ ...
DENİZ FENERİ
Uzanmış koca burun açık denize doğru,
Lacivert ve gri gecenin değerinde.
Karanlıkla başlar bir dünya sevgisi,
Deniz feneri parlar,
Talihe aldırmadan kayalar üzerinde.
Bulutlar birleşir alaca düzlüklerde,
Çöker uzak limanlardan bir sis.
Bir sıkıntı başlar karanlığında kaderin,
Bildirir, yanınca yanınca,
Ömrün neresindesiniz, aşkın neresindesiniz?
Yüreğin mi daralıyor, yıldız ışığında,
Bırak anılar gitsin biraz daha geri.
Ruhu götürmeden vakit yürüyebilir,
Düşün nasıl durmuş sabırla yüzlerce yıl,
Hep bu benekte bu deniz feneri.
Bak deniz savaşlarına, yaşlı korsanlara,
Uçan dalgalara, uyuyan rüzgara bakmış,
Bir tek göz kadar kara ve mavi,
Enginle boş,
Kısmetsiz balıkçılara bakmış.
Saçlarında tuz kokan, ölü kokan bir serinlik,
Yüzünde bir fırtına tadı.
Durursun yorgun, umutsuz,
Birden bir daha yanıp söner, sevinçle titrersin,
Bir şey, belki de yaşaman uzadı.
FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA
1 yorum:
"Limandaki iki yorgun deniz feneri
Göz kırpmaktalar gelip geçen teknelere
Eğlence yerlerindeki fedâiler gibi
kurulmuşlar limanın daracık ağzına
Dâvet etmekteler tekneleri bir bir
limanın anne şefkatindeki yumuşacık kucağına"
Timur ilikan
Şiir çok güzel. Deniz fenerleri her zaman bir başkadır benim için. Benden bir parça. Hiç bir zaman tmamen sahip olunamayan özgürlüğün simgesi. Sorumluluk abidesi.
Fenerler gerçekten bir masal,bi macera.
Teşekkürler...
Yorum Gönder