Çocukluğumun 5-6 yaşları Bostancıda geçti benim...Bostancı da Erenköy gibi Anadolu yakasının eski ve ağızda tat bırakan semtlerinden biridir...Çardaklı, süs havuzlu , içi çiçeklerle dolu kocaman bahçeli müstakil evlerle dolu bir yerdi Bostancı...Eski karakolun hizasında akşamları en güzel eğlence çekirdekleri alıp açık hava sinemasına gitmek kimi zamanda sahildeki çay bahçelerine ve rıhtım kenarındaki sağlı sollu gazinolarına gitmekti...Eğer hiç bir şey yapılmıyor bir yerlere gidilmiyorsa annemin giydirdiği sarı elbisemle komşuya yollandığımı çok bilirim..."Bu akşam evdeyseniz annemler size gelicekler" diye kapının önünde cilveli cilveli konuşmalarım....Hem ne güzeldi o gece gezmeleri...Annemler çardakta oturuken bizde bahçede saklambaç oynardık :D kimi zamanda annemlerde bize katılır kukalı saklambaç oynardık :D...
Biz çok eğlenirdik Bostancıda.Hayat Bostacıydı. Akşamları son ada vapurunu karşılardık...Amcamın omzunda oturup haşlanmış mısırımı yerken gazinolardan gelen sesleri dinler bir o yana bir bu yana sallanırdım...80 liraya pazar yapardı annemler ...Pazarda ağlamamam için küçük bir yüzük alırlardı bana pazar sonuna kadar uslu uslu dolanırdım peşlerinde...
Papatya bahçelerinde yuvarlanır beyaz kilotlu çoraplarımızı yeşil sarı rengarenk boyayıp saçımızın arasına girmiş papatyalarla çok çişimmm geldiii diye eve koştuğumuz,sonrada sana sokak yasak diye banyo yaptırılıp camda oynayan arkadaşlarımıza bakıp neden benim çişim geldi ki diye hayıflanırdık, yani hayıflanırdık ama hepimiz yaşardık bunu :D
Bir sabah evimizin önündeki cadde de küçük bir çukurda kan izi vardı...O kan izini o çukurda dolmuş halini hiç unutmadım ben ....Sonrasında kalkan cenazeyi ve birdaha hoplaya zıplaya sokaklarında yürüyemediğimiz Bostancıyı....
Sağ sol davasından bir üniversite öğrencisini vurduklarında bizim çocukluğumuzuda vurdular...Artık oyunlarımızı evde oynar,bizsiz mahsun papatyaları vazolarda görür olmuştuk...
Hayatımızın bir dönemi sağ sol davasında yarım kaldı ve sonraki yarım kalan zamanlara sıkı temeller atıldı...
Bostancı çocukluğumun güzel semti en güzeli gün batımları,gazinoları ,ada vapurları ve erken vedaları .....
4 yorum:
su akar izi kalır işte ...
Bostanc'nın yeri bende de ayrıdır, şimdi okurken gözümde tüttü. Orda yaşamak aile olmak demekti benim gözümde, hala öyle mi acaba?
Şimdilerde apartmanları diktiler o masum müstakillerin yerine...Kişiler fazlalaşınca ve yeniler dışardan semte girdikçe yabancılaşmalar oldu...O doğal kozalak kokuları kalmadı sanki...
istanbullu değilim. yaşadığım yerde de ne yazıkki apartmanda büyüdüm. bu anlattıklarının çoğunu yaşamadım yani anlayacağın. ama en azından yaşlanırken bu şehirde değilde müstakil bir evde börtü böcek çiçek arasında olmak istiyorum. umarım olur...
İnşallah olur canısı :D
Yorum Gönder