Elimde makine en yakın kaybolabileceğim semt Kadıköye kendimi attığımda dar sokaklara sağlı sollu park etmiş araçların arasında nefes almaya çalışan sokaklardaki evleri fotoğraflamaya çalışırken kalakalıyorum...Kimler yaşadı diyorum hele denize bakan viran evlerde kimler kimleri bekledi bu balkonlarda diyorum...Parke taşlı sokaklarda dolanırken kökü geçmişden gelen evleri sarmış bitkilere dokunuyorum...İnanılmaz bir duygu sağına soluna bakmadığın anlarda sanki o yıllarda gibi hissediyorsun sanki köşe başından beklediğin çıkagelebilekmiş edasıyla soluyorum havayı ...
Bu fotoğrafı arama motorcuğumdan edindim ve çok sevdim...Kendi çektiklerim genelde siyah beyazken renkli bu fotoğraftaki o iki güvercin sanki geçmişte o evde yaşayanların farklı bir biçimde eski yerlerini ziyareti gibi geldi birden bana...
Kumrusu, güvercini,martısı, kedisi boldur Kadıköyün....Eskiye tutunmadan ama ozamanları soluyarak dolanırsınız sokaklarında... Kediler aynıdır,deniz,gökyüzü ve Moda havası...
Havasını, suyunu değiştiremiyenler şimdilerde başka şeylerini değiştirme çabasında...İçim acıyor herseferinde elimde içkim moda iskelesinde olma tavrı düşüncesi bile içimi acıtıyor...Amaç içmek değil ki... Bana, mabedime, Kadıköyüme ve size aykırı gelen şeyleri siz doğru sanıyosunuz diye özelimize dokunmayın...Sizin doğrularınız bizim doğrularımız olmak zorunda değil...Doğru birtane ise bu çoğunluğunki ya da yönetimde olanların ki olacak diye bir kural yok....
Kadıköyün içine can kırıkları koymayın...Tüm canlıları ile soluyan semtimize can sıkıntıları katmayın...
KADIKÖY
Her taşında geçmişden bir iz
Varolan palamutları, kestaneleri ve iskeleleri
Yağmuru başka yağan
Özlemi farklı olan semtimiz
Kadıköy
Geçmişimiz ve geleceğimiz
Sahilinde yunusları, gökyüzünde martıları
Vaz geçilmez sevgilileri
Kadıköy
Geçmişimiz ve geleceğimiz
Güzel değerli semtimiz....
Agnus...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder