2 Ocak 2009

SENİ BEKLİYORUM


Seni tüm ayrılıklarımın içime doldurduğu mesafelerle kendimden uzak tutsamda içimdeki özlemlerin hasretiyle yanımda istiyorum...
Kah ağlıyorum, kah gülüyorum...En uzaktakini görüp bekler gibi seni bekliyorum...Ne darbeler, ne acılarla geliyorsun bilmiyorum ama ben hep huzuru bekliyorum...
Üç beş raksın, iki kadehin sarhoşluğu ile aşkını bekliyorum...Soyunan ruhumun acizliğine aldırmadan kahrolan yalnızlığıma inat ben seni bekliyorum...Hoş ne umuyorum, dedim ya sadece huzur istiyorum...Usulca değil, avaz avaz bu bekleyiş...
Bir belkide bilemedin beş günüm kalmışcasına sıkışmış nefeslerle sen her geldiğinde içimde kalabalıklaşan kelebeklerle bekliyorum...
Sakın gidenlerimden olma sen tüm yeniliğinle gel...Ne diledin ya da ne umduğunu bilmiyorum, geçmişini, kırdığın kalpleri, yalnızlıklarını, köşebaşı kahroluşlarını herşeyini al da gel ben burda bekliyorum...
Ben huzur bekliyorum, amaaan ben, ah! ben geçmişi kaynar kazan, üç sıkımlık köfte topağı ama acı olanından ve beyaz çarşafların göl yumağı ben...Huzur istiyorum ...
Kaşın,gözün,boynun neysen nesin dedim ya ben bilemem sen ne diledin, bencil bir taraf türedi bu yalnızlıktan bende ben huzur istiyorum...Uzakta küçücük bir noktayken döneceksen dön yok olmadı sende ben gibiysen hadi gel bak bekliyorum...

3 yorum:

YALNIZLIK OKULU dedi ki...

dönmiyeceğini bilerek beklemek en zoru herhalde...

sufi dedi ki...

İçinde kelebekler uçuşuyorsa onu düşündüğünde, o gelecektir sana zaten.Sevgilerimle dilek.

My little Montenegro dedi ki...

Olay giden birisini beklemek değil aslında yeni yeni gelen birine serzenişlerdi...Sevgilerimle...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Portakalmavisi bir; hüzünleri dibine kadar yaşamadan terketmeyen, sonrasında da ardına dönüp bakmayan hüzünbaz zamanlar cambazı....

pin

yukarı