6 Ocak 2009

ÖLÜ ÇOCUKLAR BÜYÜMEZ Kİ ...


Günlerdir sabah elimize aldığımız gazetelerden, akşamları ise haber bültenlerinden Gazze de yaşanılan vahşeti izliyoruz...Camiler,hastahaneler bombalanmadık hiçbiryer kalmadığı gibi kullanılması yasak kimyasal silahların nasıl kullanıldığını izliyoruz...Bunlarda yetmiyor Gazze ye yardım için dahi girmeye çalışanlara izin verilmiyor...İnsanlar aç,insanlar ölüyor,insanlık vahşeti işleniyor ve gene dünyanın jandarması görevini üstlenenlerin yanısıra Arap ülkelerininde tepkisiz kaldığını izliyoruz...

İsrail bunu neden yapıyor?? Haması Gazzenin güneyine sürmek için...Bunu yaparken sivilleri de gözetmeksizin bir vahşet işliyor...Hamas İran ın bölgedeki uzantısı ve diğer Arap ülkeleride bana dokunmayan yılan bin yaşasın modunda olaya tepkisiz kalıyorlar...Müslümanlar kendi içlerinde zaten hiçbir zaman bütünlüğü oluşturamadılar ki...Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyeti ilan ettiği zaman tanıyan kaç müslüman ülke var biliyor musunuz ???

Olan çocuklara oluyor...Çocukları olmayan toplumların yarınları da olmaz...İsrail kendi halkına yahudi ırkına yapılanları nasıl unutur aklım almıyor...

Öncelikle aslında Hamas hakkında edindiğim bilgileri buraya aktarmak istiyorum...


Şeyh Ahmed Yasin (1938 - 2004)

Ahmed Yasin 1937 yılında Filistin'in Askalan şehrinin el-Cevra köyünde dünyaya geldi. Üç yaşında iken babası vefat etti. Bundan sonra annesinin ve kardeşlerinin himayesinde büyüdü. 1948 yılında yahudilerin Filistin'in büyük bir bölümünü işgal etmelerinin üzerine ailesi Gazze’ye göç etti.
Ahmed Yasin, 1952 yılında Gazze’de İmam Şafii Okulu'nda ilköğrenimini tamamladı. Yine 1952 yazında bir yüzme faaliyeti esnasında kafasının üstüne düştü ve boyun kemiği kırıldı. Bu yüzden bütün vücudu felç oldu. Sonra er-Rihal Ortaokulu'nda ortaöğrenimini tamamladı. Lise öğrenimini de 1958 yılında Filistin Lisesi'nde tamamladı. Liseyi bitirdikten sonra bazı ilim adamlarından özel dersler aldı. Bunun yanı sıra kendi özel çalışmalarıyla da kendini çok iyi yetiştirdi. Çevresinde zeki ve kültürlü biri olarak tanınırdı. Özel öğrenimini tamamladıktan sonra öğretmen olarak görev aldı.1967 yılında Filistin'in tamamının İsrail’in eline geçmesi üzerine Filistinliler, örgütlenmeye başladı ve Ahmed Yasin, bu örgütlenmelerde önemli rol oynadı. Şeyh Ahmed Yasin, Gazze'de İslâm Merkezi'ni kurmasından sonra iyice tanındı ve Filistin'in her tarafında adı duyulmaya başladı. Bu durum İsrail yönetimi tarafından rahatsızlıkla karşılandı ve Şeyh Ahmed Yasin’in sık sık polis merkezinde sorguladı.1984 yılında Şeyh Ahmed Yasin ve yardımcılarından pek çok kimse tutuklandı. Yürütülen soruşturma sonunda Ahmed Yasin, İsrail devletini yıkarak yerine İslâmi bir devlet kurmak için çalıştığı gerekçesiyle 13 yıl hapse mahkum edildi. Ancak on bir ay sonra Filistinlilerle işgalciler arasında gerçekleştirilen bir esir değişiminde serbest bırakıldı. 1985'te gerçekleştirilen bu uygulamadan sonra Şeyh Ahmed Yasin yine Filistinli’lerin İsraillere karşı sürdürdükleri savaşta başlarına geçti.

HAMAS’IN KURULUŞU
Ahmed Yasin 8 Aralık 1987 tarihinde başlayan intifadanın öncüsü durumundaki
İslâmi Direniş Hareketi (HAMAS)'nin liderliğini yürüttü. Bu teşkilatın manevi lideri ve intifadanın devamında bir motor görevi gördü.İsrail yönetimi, 18 Mayıs 1989 tarihinde Şeyh Ahmed Yasin'i yeniden tutukladılar. Onunla birlikte Hamas mensubu pek çok kimseyi de tutukladılar. Bu tutuklama, intifadayı durdurmayı amaçlayan uygulamaydı. Ancak İsrail yönetimi umduklarını bulamadılar. Çünkü bu olay üzerine intifada daha da şiddetlendi.Uzun oyalamalardan sonra Şeyh Ahmed Yasin 3 Ocak 1990 tarihinde mahkeme önüne çıkarıldı ve 15 suçlamadan yargılandı. Ahmed Yasin'in mahkeme mensuplarına söylediği söz şu olmuştu: "Bu mahkeme kanuni olarak beni yargılama hak ve yetkisine sahip değildir. Çünkü bu mahkeme işgalciler tarafından kurulmuştur. Dolayısıyla tamamen gayri meşru ve kanundışıdır."

BİTMEYEN PAZARLIKLAR
Bu ilk duruşmadan sonra yargıç yeniden duruşmayı belirsiz bir tarihe kadar erteledi. Daha sonra İsrail yönetimi Şeyh Ahmed Yasin'in 6 Ekim 1991 tarihinde mahkeme önüne çıkarılacağını açıkladı. HAMAS bu sırada, Şeyh Ahmed Yasin'in yargılanmasını protesto için genel grev ilan etti. 16 Ekim 1991 tarihinde de Şeyh Ahmed Yasin hakkında mahkemenin verdiği hüküm açıklandı. İsrail askeri mahkemesi HAMAS'ın kurucusu Şeyh Ahmed Yasin'i ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme Ahmed Yasin'e ayrıca, öldürme emirleri verdiği ve İsrail'i yıkarak yerine İslâmi bir devlet kurmayı amaçlayan kanun dışı (!) örgüt kurduğu iddiasıyla on beş yıl hapis cezası verdi.İsrail yönetimi söz konusu cezaya mahkum ettikten sonra Ahmed Yasin'le zaman zaman pazarlıklar yapmak ve ona serbest bırakılması için bazı şartları kabul ettirmek istedi. Bir keresinde İsrail'i tanıdığını ve imzalanan özerklik anlaşmalarına olumlu baktığını açıklaması karşılığında serbest bırakma teklifinde bulundu. Ahmed Yasin bunu kesinlikle kabul etmedi. Daha sonra İsrail'i tanıma şartından vazgeçerek sadece özerklik anlaşmalarını kabullenmesi şartıyla serbest bırakma teklifinde bulundu.Ahmed Yasin bu teklifi de kabul etmedi ve İsrail yönetimini muhatap olarak kabul etmediğini sık sık dile getirdi. Şeyh Ahmed Yasin sekiz buçuk yıla yakın bir süre zindanda kaldıktan sonra 30 Eylül 1997 Salı akşamı serbest bırakılarak tedavi edilmek üzere Ürdün'ün başkenti Amman'a getirildi. Ancak bu serbest bırakma olayıyla ilgili iki önemli iddia ortaya atıldı. Bunlardan biri, Ahmed Yasin'in serbest bırakılmayıp Ürdün'e sürgün edildiği, diğeri ise 25 Eylül 1997 Perşembe günü sabahı Ürdün'ün başkenti Amman'da HAMAS Siyasi Birimi başkanı Halid Meş'al'e karşı suikast girişiminde bulunan Kanada uyruklu iki MOSSAD ajanına karşılık serbest bırakıldığı iddiasıydı.

AKSA İNTİFADASI
Şeyh Ahmed Yasin, Gazze'ye dönmesinden sonra da mücadelesine devam etti. Bu sebeple 29 Eylül 2000'de başlayan Aksa İntifadası'nın da manevi lideri olarak biliniyordu. İsrail yönetimi tarafından da sürekli takip ediliyordu. Bu takip sebebiyle daha önce de bir suikast girişimine hedef olmuş ama saldırıdan sağ kurtulmuştu. İsrail ordusu 15 Aralık 2001’de başlattığı geniş çaplı bir saldırı hareketiyle, özellikle Hamas üzerinde etkili olmaya çalışırken, bu saldırı esnasında Şeyh Ahmed Yasin’in içinde bulunduğu camii İsrail ordusunun füzelerine hedef oldu, fakat Yasin bu saldırıdan yara almadan kurtuldu. 24 Haziran 2002'de, Şeyh Ahmed Yasin Filistin Yönetimi tarafından Gazze Şeridi'ndeki evinde göz hapsine aldı. Bir yetkili, "Şeyh Yasin'in, Filistin halkının ulusal çıkarlarını korumak için önceki günden başlayarak evinde göz hapsine alınmasına karar verildi" dedi. Yetkili, kararın Yasir Arafat tarafından alındığını kaydetti.2003 Eylül'ünde Hamas liderlerinin toplantı yaptığı bir yeri İsrail bombaladı ve Şeyh Yasin, bu bombardımandan elinden hafif bir yara olarak kurtuldu.Şeyh Ahmed Yasin, İsrail tarafından 22 Mart 2004’te Gazze'ye yönelik düzenlenen hava saldırısında öldürüldü.

Kaynak : Kim Kimdir ?

2 yorum:

sufi dedi ki...

Bunca gözyaşı, kan:İsrailin iddia ettiği "vaad edilmiş toprakların"acımasızca elde edilmesi operasyonu gibi.

Adsız dedi ki...

Kanuni'ye sırf bu yüzden sövmek istemişimdir her zaman... ne diye karıştın sanki, bıraksaydın da İspanya'daki tüm yahudiler şişten geçilseydi :@

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Portakalmavisi bir; hüzünleri dibine kadar yaşamadan terketmeyen, sonrasında da ardına dönüp bakmayan hüzünbaz zamanlar cambazı....

pin

yukarı