10 Haziran 2008

SENİN GEMİLERİN CAMDAN SEVGİLİ - CEZMİ ERSÖZ


SENİN GEMİLERİN CAMDAN SEVGİLİ


Duydum ki yine umudunu kesmişsin insanlardan,

dostluklardan...

Duydum ki yine acımaya başlamışsın kendine...

Yolunu kimselerin bilmediği, bilmek de istemediği

sevginin o hayal ülkesinde birilerini beklerken çok üşümüşsün...

İnsan ancak kendisine sevgili olabilir, diyormuşsun.

Şimdi artık yollarda ve binbir hayalin peşinde

sürüklediğin ve yıprattığın sevgine minnet borcunu ödeyecekmişsin...

Acıyan sevgini şımartacak, onu örtülere

saracakmışsın. Onu kendini güçlü ve korunaklı

olduğunu hissetmediğin hiçbir yerde ortaya çıkarmayacakmışsın...

Sevgini yırtıcı bir kuş gibi yetiştiriyormuşsun.

En iyi savunmanın saldırı olduğunu ve yokolmamak

için yoketmek gerektiğini öğretiyormuşsun ona...

Ona onu,sabırlar, merhametler ve inceliklerle değil,

hazlar, hayranlıklar ve kıskanç ilgilerle

besleneceğini vadediyormuşsun.

Her gece uyumadan önce arkasında Che

Guevera’nın resmi olan aynanla konuşuyormuşsun:

Bir sen varsın önemli olan, bir sen varsın gerçek olan...

Hem onca acıya rağmen hala güzelim...

Ve artık kendime yasaklıyorum başkalarına acımayı ve hayatın acısını...

Aynadaki nefesinin buğusunu görüyorum buradan.

Gözlerinle gözgöze gelemediğim için tutup

aynadaki buğuyu öpüyorsun.

Yaralı kendini öpüyorsun...

Çekmeceden cüzdanının çıkarıp içindeki kredi

kartlarını seyrediyorsun zoraki bir hayranlıkla.

İçinde sevgini sakladığğın kaleyi daha da

güçlendirmeyi geçiriyorsun aklından.

Kredi kartlarını yalıyorsun dilinle ve onların zehirli

tadını içine akıtıyorsun.

Bankamatikten her para çektiğinde kulağına gelen

ölüm çığlıklarına alıştırmak istiyorsun kendini böylece.

Hem senden güçsüzlerin ölümü, hem bu ölümleri

gizleyen ve bütün katliamları anında temize çeken

teknolojinin zehirli tadı sarıyor şimdi sevginin yaralarını.

Bankamatikten her para çektiğinde kulağına gelen

çocukların ve kimsesizlerin ölüm çığlıklarına

dayanamadığını hissettiğin anlar, senin için hayatta

sadece annenin babanın ve kardeşlerinin önemli

olduğunu söylüyorsun kendine ve akşam iş dönüşü

onlara hediyeler alarak evine dönüyorsun...

Ve eskiden, sevgini bir kalenin ardına saklamadan

önce sadece kendi çocuklarını sevenleri kınadığını

unutmak içinse bu defa başkaları değil kendin kanatıyorsun sevgini.

Sonra küçük, tüylü bir köpek almak istiyorsun

kendine.

Köpegi severken, kucaklarken sana acımasızlık

eden dostlarının, seni sevginin o hayal ülkesinde

yıllarca bekletip düşlerini ve ömrünü çalan

sevgililerin yüzleri geçsin istiyorsun karşından.

Onların yüzleri geçtikçe sahibin olduğun için senden

başka kimseyi sevmeyecek ve bağlanmayacak

olan köpeğine daha da sıkıca sarılmak istiyorsun, öpüp koklamak.

Kendini öper gibi, yaralı ve belki de artık hiç

iyileşmeyecek olan kendini.

Hiç iyileşmeyeceğini artık kendinden bile

saklayamadığın böyle anlarda para kazanmak

istiyorsun, iş kurup daha çok para kazanmak.

Böyle anlarda bir kalenin ardında gizlediğin

herşeye yanlışlarla dolu olsa da senden izler

taşıyan tarihine bile düşman oluyorsun.

Seni bu hale getirenlerle bir olup bu belki de artık hiç

iyileşmeyecek yaralı kendini yoketmek istiyorsun...

Sonra yorgun düşüyorsun... Artık dinlenmek istiyorsun.

Yarına daha dinlenmiş ve korkularından kurtulmuş

olarak uyanmak istiyorsun...

Ve uykuya dalmadan önce vitrinlere bıraktığın

dalğınlığın geliyor aklına...Kendine bir kez daha

acıyorsun ve bu yüzden pahalı bulup da almadığın

giysileri almaya karar veriyorsun.

Bu pahalı giysiler sayesinde ilgilerin kölesi değil,

ilgilerin merkezi olmayı istiyorsun.

Bu giysiler sayesinde sızlayan sevgilerini örtmek,

örtmek, örtmek istiyorsun. Görünmez olmak istiyorsun.

Oysa senin gemin camdan sevgili...

İşte güçlü balığın güçsüz balığı yokettiği kanlı

denizin her tarafından seni görebiliyorum...

Sadece ben değil dost düşman herkes uykuya

daldığını görebiliyoruz buradan.

Çünkü senin gemin camdan sevgili.

Sıkıntından yediğin tırnaklarının kenarlarını...

Korkulu bir rüya gördüğünde birden silkinişini...

Yaralı sevgini korumak için aldığın onca kötücül

karara rağman nasılsa hep masum kalan

sayıklamalarını görüp duyuyorum buradan...

Kaleni ve kalenin ardında sakladığın yaralı sevgini.

Boşuna saklama sevgini. Senin gibiler hiç örtünemez sevgili...

Seni bu kanlı deniz ve düşmanların da dostların da hemen tanır.

Ya benzerini bulup gidersin buralardan.

Ya da seni yokederler sevgili...

Herkes gibi ve herşeyi bilerek yaşamaszın sen

Senin gibiler örtünemez...

Bu kanlı denizde senin gemin camdan sevgili.

cezmi ersöz

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Portakalmavisi bir; hüzünleri dibine kadar yaşamadan terketmeyen, sonrasında da ardına dönüp bakmayan hüzünbaz zamanlar cambazı....

pin

yukarı