Yok denilen yerde çıplak göz yaşlarına bürünür gecedeki varoluşum....Kalın örülmüş hırkasından ayrılmış, yönünü şaşırmış herzaman içime akan göz yaşlarımla tanıştım bu gece....Süzüldüler yanaklarımdan nekadar sıcak bir okadar da soğuklarmış...İçten çıkan duyguların ısısı yangını süzülürken yanaklarımdan varoluşu tamamlanır tamamlanmaz soğuk dünyanın soğuğunu hissettiriyor insana.....
Her akan yaşta ben mi aktım acılarım mı aktı yoksa üşüdük mü beraber bilmiyorum... Kurumuş bir karanfile sinmiş sıkıştırıldığı kitap arasındaki sayfaların kokusu gibi saman kokan geçmişin birikimlerini kıyamadım silmeye ..Yolunu bulsun istedim öksüz yüreğim gibi ...Bekledim savrulası bir rüzgarda esmedi benden gelen bana değdi ....Sessiz haykırışların sulu yansıması yanaklarım gibi kalbimide üşüttü ...Kimler terkettiyse hayallerimi geçmişimi zaten gideceklermiş, onlar giderken gittikleri yollar göz yaşlarımla suladım....Hayırlısı ile gitsinlerde birdaha gelmesinler....
Çocukluğumun Emirgan Parkı yüreğim sonbaharı yaşıyor...Sararmış yapraklara binmiş göz yaşlarım yağıyor bu gece ....
Her damlada hafifliyormuyum yoksa üşüyormuyum bilmiyorum....
Portakalmavisi....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder